28 Ağustos 2015 Cuma

YILMAZ GÜNEY FİLMLERİ DİJİTAL ORTAMA AKTARILIYOR

'Umut' Film Afişi.
“UMUT” FİLMİ 72. VENEDİK FİLM FESTİVALİ’NDE GÖSTERİLECEK
Kültür ve Turizm Bakanlığı, sinema filmlerinin uluslararası standartlarda korunması ve restore edilmesi için iki yıldır çalışmalar yürütüyor. Bakanlığın bu alandaki son adımı dünya çapında yönetmenlerimizden Yılmaz Güney’in 11 filmini dijital ortama aktarmak için çalışma başlatmak oldu. Bu gelişmeyi kamuoyuyla paylaşan Bakan Ömer Çelik, “Tarihi ve kültürel değerlerimizin yitip gitmemesi ve gelecek kuşaklara sağlıklı aktarılması için geniş bir perspektifle hareket ediyoruz.” dedi.

Bakan Ömer Çelik ayrıca, kültürel ve sanatsal etkinlik destekleri ile 2015 yılı Temmuz ayı itibarıyla sinema sektörüne verilen toplam destek tutarının 40,4 milyon TL olduğunu belirtti. Güney’in varisleri ile yapılan görüşmeler sonucunda 11 filminin dijital ortama aktarımı başladı.

Restore Edilen “Umut”un Prömiyeri Venedik Film Festivali’nde
Restorasyonu tamamlanan ‘Umut’ filmi, dünyanın en eski ve önemli film festivallerinden birisi olan Venedik Film Festivali’nde gösterilecek. Venedik Film Festivali’nde 2012 yılından itibaren özel bir bölüm olarak restore edilmiş filmlerin gösteriminin yapıldığı ‘Venedik Klasikleri’ bölümünde dünya prömiyerinin gerçekleştirilmesi için Kültür Bakanlığınca yürütülen görüşmeler olumlu sonuçlandı.

‘Umut’, bu yıl 2-12 Eylül 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 72. Venedik Film Festivali’nde 20 eserle birlikte seyirciyle buluşacak.




Bakan Ömer Çelik şu açıklamaları yaptı: “Kültür ve Turizm Bakanlığında belirlediğimiz yeni yol haritalarından biri de sinema tarihimiz oldu. Tarihi ve kültürel değerlerimizin yitip gitmemesi ve gelecek kuşaklara sağlıklı aktarılması için geniş bir perspektifle hareket ettik. Biliyorsunuz, ulusal film arşivi oluşturmak üzere harekete geçerek, ‘Filmlerinizi getirin biz saklayalım!’ çağrısıyla yola çıkmıştık. Birçok filmin uygun koşullarda saklanmadığı için yok olduğunu tespit etmiştik. Türk sinema tarihinde iz bırakan, kültürel mirasımızın önemli öğelerinden olan filmleri tekrar kültürel yaşama katmak boynumuzun borcu olmuştu.
Geleceğe ışık tutacak filmleri gerekli teknolojiye ve fiziksel şartlara sahip bir arşivde saklayarak bir önceki kuşağın veriminin yok olup gitmesine, bir sonraki kuşakların ise bu zenginliklerden mahrum kalmasına ‘dur’ demek istedik. Eserlerin uluslararası standartlara uygun biçimde depolanmasını ve korunmasını sağladık. Ayrıca mevcut filmlerin bir veri tabanı dâhilinde, elektronik ortamda takibine olanak veren RFID (Radyo Frekansı ile Tanımlama) sistemini kurduk. Kültürel mirasımızın korunması adına sinema tarihimize ait çeşitli formatlardaki sinema eserlerinin Bakanlığımızca dijital ortama aktarılması işlemini ve restorasyon çalışmalarını başlattık. Bu doğrultuda teknik donanımımızı ve altyapımızı tamamladık, uzmanlarımıza bu çerçevede eğitim aldırdık. Bakanlığımız bünyesinde bir film restorasyon ekibi oluşturduk ve arşivimizde bulunan filmleri dijital ortama aktarma işlemlerine başladık.





Bunlar bugüne dek kamuoyuyla zaman zaman paylaştıklarımız. Bugünün önemine gelince; çalışmaların sonuncusunu sinemamızın unutulmaz isimlerinden Yılmaz Güney filmleri için başlattık. Güney’in varisleri ile yapılan görüşmeler sonucunda 11 filminin 35 mm negatif kopyalarının dijital ortama aktarımı için kolları sıvadık ve sinemamızın ödüllü filmlerinden Umut'un bu ay restorasyonunu tamamladık. ‘Aç Kurtlar’, ‘Ağıt’, ‘Arkadaş’, ‘Düşman’, ‘Duvar’, ‘Endişe’, ‘Seyyit Han’, ‘Sürü’, ‘Umut’, ‘Yol’ ve ‘Zavallılar’dan oluşan bir dizi bu.”

26 Ağustos 2015 Çarşamba

HÜSEYİN BAHRİ ALPTEKİN RETROSPEKTİFİ: “DEMOKRATİK LÜKS”

Hüseyin Bahri Alptekin, “CAPACITY / CAPACITIES”, 1998, 36 adet fotoğraf üzerine LED yazılı panel / Panel with LED writing mounted on 36 photographs, 158.5x354x7 cm, 62.4x139.37x2.76 inches (tümü / all), 39x39 cm, 15.35x15.35 inches (her biri / each)
Photo: Barış Özçetin, (Sanatçının Varislerinin ve Rampa İstanbul'un izniyle / Courtesy the Estate of the Artist and Rampa Istanbul).

Please scroll down for English version
Yalnızca sanatçı kimliğiyle değil düşünür, öğretim üyesi, yazar ve küratör olarak da kültürel üretime önemli katkılarda bulunmuş Hüseyin Bahri Alptekin’in retrospektif sergisi “Demokratik Lüks”, 2 Eylül’de açılıyor. Sanatçının arşivinden seçilmiş çizimler, eskizler ve notları da dahil ederek, sanatçının düşünce süreçlerinin derinine inmeyi amaçlayan sergi, Rampa ve Belçika, Antwerp’te bulunan M HKA (Güncel Sanat Müzesi) işbirliğiyle düzenlenecek ve her iki mekânda izlenebilecek. Alptekin’in yeni milenyumdan önceki ve sonraki on yıllarda ürettiği eserleri bir araya getiren bu çok kapsamlı retrospektif, 90'ların başından itibaren ürettiği fotoğraflar, heykeller, enstalasyonlar, neon metinler, video ve kolajları da bir araya getiriyor.


Hüseyin Bahri Alptekin, “H-FAKTÖRÜ: MİSAFİRVERVERLİK/HUSUMET - H-FACT: HOSPITALITY/HOSTILITY”, 2003-2007, Otel tabelası / Hotel sign, BALKAN OTELİ: 79 x 106 x 19 cm, Photo: Barış Özçetin, (Sanatçının Varislerinin ve Rampa İstanbul'un izniyle / Courtesy the Estate of the Artist and Rampa Istanbul).
Deniz Fili Seyahat Acentası da “Demokratik Lüks”te!
“Demokratik Lüks” ayrıca, Alptekin’in Bunker Research Group (Korugan Araştırma Grubu) ve Barn Research Group (BRG) gibi başka sanatçılarla ortak girişimlerinin yanı sıra Jules Verne'in İnatçı Keraban’ının (1883) izlediği rotayı takip ederek, sanatçılar arasındaki eleştirel tartışmalara ve sanatsal değiş tokuşa katkıda bulunmak amacıyla Karadeniz'i dolaşan “yüzen bir laboratuvar” kurma arzusu Sea Elephant Travel Agency’i (Deniz Fili Seyahat Acentası) ele alışıyla da dikkat çekiyor.

Hüseyin Bahri Alptekin’in varisleri ile ortaklaşa geliştirilen “Demokratik Lüks” sergisi 2 Eylül-14 Kasım 2015 tarihleri arasında İstanbul’da Rampa’da, Belçika, Antwerp’te ise M HKA’da (Güncel Sanat Müzesi) izlenebilir.

Hüseyin Bahri Alptekin
Hüseyin Bahri Alptekin Sanatçı, yazar, öğretim görevlisi ve küratör Hüseyin Bahri Alptekin (1957-2007) Ankara ve Paris’te estetik, sanat felsefesi ve sosyoloji üzerine eğitim gördü. SIPA Press için basın fotoğrafçısı olarak çalıştı ve birçok yayın için sanat ve tasarım eleştirmeni olarak yazılar yazdı. Ankara Bilkent Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ders verdi, Türkiye’de ve yurtdışında güncel sanat üzerine birçok konferans ve sempozyuma katıldı. 1990’ların başından itibaren sanat üretimine yoğunlaşan Alptekin, eserlerinde küreselleşmenin etkileri, göç ve sürgün, kültürlerarası imge dolaşımı, imzasız üretimler gibi temaları zaman, yer, seyahat, kişisel tarih ve arşivler üzerinden inceledi. Fotoğraf yerleştirmeleri, kolajlar, videolar, objeler –hatta kasası plastik futbol toplarıyla dolu bir kamyon gibi– eserlerinde birçok farklı malzeme ve yöntemler kullanarak, birbirine referans veren çok katmanlı görsel bir dil yarattı. 2007’de, 52. Uluslararası Venedik Bienali’nde, Hüseyin Bahri Alptekin’in “Şikayet Etme” isimli yerleştirmesi, Türkiye Pavyonu’ndaki tek eser olarak sergilendi. Aynı sene Londra’da Tate Modern’de düzenlenen “Global Cities” adlı sergide yer aldı. 2000-2004 yılları arasında kâr amacı gütmeyen, misafir sanatçı programları ve konferanslar düzenleyen “Sea Elephant Travel Agency” (SETA) adlı bir sanatçı kolektifini yürüttü. Kendisi beraber çalışma ve kolektif üretimlerin insanıydı, Michael Morris ile yaptığı erken dönem işleri, Bilkent yıllarında öğrencileriyle beraber kurduğu Grup Grip-in, LOFT’ta düzenlediği toplantılar, Bunker Research Group ve Barn Research Group (BRG) bunlardan bazılarıdır. Katıldığı birçok sergi arasında ayrıca São Paolo Bienali (1998), UNESCO Ödülü’nü kazandığı (Karadağ) Çetince Bienali (2002), Walker Art Center’da gerçekleştirilen “How Latitudes Become Forms” (2003), Manifesta 5 (2004), 2. ve 3. Tirana Bienali (2005) ve üç kere katıldığı İstanbul Bienali (1995, 2005, 2009) bulunmaktadır. Sanatçının kişisel sergileri ise şunlardır: “Hüseyin Bahri Alptekin – Facts, Incidents, Accidents, Circumstances, Situations”, Muzeum Sztuki, Łódź (2013), “Festival Istambul Agora – Hüseyin Bahri Alptekin”, SESC Pompeia, Sao Paolo (2013),“Ben Bir Stüdyo Sanatçısı Değilim”, Salt (2011), “Global Mockery”, Maison de Folie de Wazemmes, Lille (2009) ve “Kriz: Viva Vaia”, Dulcinea – Çağdaş Sanatlar İçin Özgür Mekan (1999). Ölümünden sonra Hüseyin Bahri Alptekin kütüphanesini devralan SALT, sanatçının ardında bıraktığı fiziksel ve dijital fotoğraflar, not defterleri, nesneler ve eşyalarından oluşan kütüphane ve arşivi kurdu.


Hüseyin Bahri Alptekin, / M. D. Morris, “HETEROTOPIA”,
1991-1992, Kağıt üzerine karışık teknik / Mixed media on paper,
83.5 x 60 cm, 32.87 x 23.62 inches,
Photo: Barış Özçetin
,
(
Hüseyin Bahri Alptekin'in Varislerinin,
M. D. Morris'in ve Rampa Istanbul'un izniyle,
Courtesy the Estate of Hüseyin Bahri Alptekin,
M. D. Morris and Rampa Istanbul).
HÜSEYİN BAHRİ ALPTEKİN RETROSPECTIVE: “DEMOCRATIC LUXURY”
2 September – 14 November 2015

RAMPA Gallery is pleased to present a major retrospective of Hüseyin Bahri Alptekin, one of Turkey’s most important contemporary artists. Hüseyin Bahri Alptekin (1957-2007) was a leading figure in the art scene of Istanbul and was part of the first generation of Turkish artists considered to be globally active and nationally influential.

The first posthumous gallery exhibition of the artist’s work, it brings together over 45 works produced during the two decades either side of the new millennium, including a selection of studies, drawings and notes from the Hüseyin Bahri Alptekin archive. Since the early 1990s, Alptekin focused on an artistic production broad in scope, which included photographs, sculptures, installation, neon text, videos and collages – “plastic art” reflecting the prosaic material qualities of “global junk” that came with the flow of trans-national free-market capitalism. This dislocation of geography recurs as a thematic strand in much of his practice, analyzing how a society’s representations of ‘other’ places conform to our desires and stereotypes.

Bahri Alptekin was fascinated by the difference between the promise of something and its banal reality. This promise could lie in the name of a cheap hotel offering the experience of some distant place, or in the branding of a mass-produced product unconvincingly simulating luxuriousness or exoticism. Alptekin saw the profound effects of global capitalism first hand, observing the movement of people and products across geographies, particularly in the period following the collapse of the Soviet Union. He himself was also a traveller, studious of forms of feral capitalism surging from places considered the fringes of western modernity. As a traveller in his early student days he bore witness to these unstable models of capitalism at the fringes of the west and the burgeoning effects of mobility, trade and image circulation became the material for his art-making.

The show aims to take visitors deeper into the thought-processes of the exhibited works through the inclusion of a selection of studies, drawings and notes from the Hüseyin Bahri Alptekin archive. Democratic Luxury has been developed as a collaboration between M HKA (Museum for Contemporary Art, Antwerp) and RAMPA Gallery, Istanbul, with the displays across both venues together forming a major retrospective of Alptekin’s work.
The exhibition will also consider his collaborative initiatives with other artists such as the Bunker Research Group, the Barn Research Group (BRG) or the Sea Elephant Travel Agency which aspired to organise a “floating laboratory” for artists and thinkers to circumnavigate the Black Sea, developing critical discussions and artistic exchange, all-the-while tracing the route taken by the protagonist in Jules Verne’s novel Kéraban The Inflexible (1883).


Hüseyin Bahri Alptekin, / M. D. Morris,
“KARA-KUM”, 1995,
Yağlı kumaş üzerine dijital baskı / Digital print on oil fabric,
'Hüseyin Bahri Alptekin' sergisinden yerleştirme görüntüsü,
SESC Pompeia, Sao Paulo, 2013,
Installation view from 'Hüseyin Bahri Alptekin' exhibition,
SESC Pompeia, Sao Paulo, 2013, Photo: Ed Figueiredo
,
(
Hüseyin Bahri Alptekin'in Varislerinin, M. D. Morris'in ve
Rampa İstanbul'un izniyle, Courtesy the Estate of
Hüseyin Bahri Alptekin, M. D. Morris and Rampa Istanbul).
About the artist
Artist, writer, lecturer and curator, Hüseyin Bahri Alptekin (1957-2007) studied aesthetics, philosophy of art and sociology in Ankara and Paris. He worked as a photographer for SIPA Press and wrote for various publications as an art and design critic. Starting in the early 1990’s, Alptekin focused on an artistic production that explored the effects of globalization, immigration and exile, cross cultural image circulation and anonymous production through travel, personal histories and archives. His crossreferential work, consisting of photoinstallations, collages, videos, objects, and once a lifesize truck overloaded with colorful plastic soccer balls, represent a multilayered, complex visual language. In 2007 he represented Turkey in the 52nd Venice Biennial with his installation “Don’t Complain”. The same year he participated in the exhibition “Global Cities” at the Tate Modern in London. From 2000-2004 he ran a non-profit artists’ collective called “Sea Elephant Travel Agency” (SETA) that hosted a residency program for artists as well as organized conferences. His exhibition credits include the São Paolo Biennial (1998); Cetinje Biennial (2002), for which he won the UNESCO Prize; “How Latitudes Become Forms,” Walker Art Center (2003); Manifesta 5 (2004); 2nd and 3rd Tirana Biennial (2003, 2005); and the İstanbul Biennial (1995, 2005, 2009). Solo exhibitions include “Hüseyin Bahri Alptekin – Facts, Incidents, Accidents, Circumstances, Situations”, Muzeum Sztuki, Łódź (2013), “Festival Istambul Agora – Hüseyin Bahri Alptekin”, SESC Pompeia, Sao Paulo (2013), “I Am Not A Studio Artist”, Salt, İstanbul (2011), “Global Mockery”, Maison de Folie de Wazemmes, Lille (2009) and “Kriz: Viva Vaia”, Dulcinea Gallery, İstanbul (1999).

About Rampa Gallery
Rampa Gallery is one of Istanbul’s leading contemporary art galleries. Located in Akaretler, Beşiktaş, Rampa is one of the largest galleries in Istanbul and it is comprised of two separate spaces. The first space on the ground floor functions as a project room. The main gallery, with a footprint of 900 m2, is designed as an open space in order to accommodate diverse exhibitions, providing facilities for large-scale works and installations. Established by Arif and Leyla Tara Suyabatmaz, the gallery is committed to the realization and presentation of exceptional artworks, to communicating with a broader audience and to supporting scholarly research about the gallery artists. Rampa facilitates the production and presentation of artworks across diverse mediums and strives to create an innovative and critical forum for artistic production and discourse. Rampa aspires to contribute to the international acknowledgment of its artists by building sustainable collaborations with curators, museums and cultural institutions and placing works by its artists in leading private and public collections.

Rampa
A: Şair Nedim Caddesi No: 21a 34357 Beşiktaş-İstanbul
T: +90 212 327 0800
Saatler: Salı – Cumartesi / 11:00 – 19:00
www.rampaistanbul.com
facebook.com/Rampaistanbul
twitter.com/rampaistanbul
vimeo.com/rampaistanbul

instagram/rampaistanbul

NEW NATIONAL STADIUM, TOKYO by ZAHA HADID ARCHITECTS

ZHA New National Stadium.

The unique design for the New National Stadium which has been developed over two years to be the most compact and efficient stadium for this very special location in Tokyo. Zaha Hadid Architects welcomes a new contractor bidding process for the New National Stadium to reduce costs and ensure value for money in terms of quality, durability and long-term sustainability.
Designed by Zaha Hadid Architects and Japanese partners, the New National Stadium contains all the knowledge and expertise gained from the team’s direct experience of other Olympic, World Cup and World Championship stadia. The substantial investment in time, effort and resources already made by the Government and people of Japan into the existing team over the past two years ensures the New National Stadium can be completed in time to welcome the world to Japan in 2019 ahead of the Tokyo 2020 Olympic and Paralympic Games, and become a new home for sport for many future generations of Japan’s athletes, sportsmen and women.


ZHA New National Stadium.
Images: Copyright © Zaha Hadid Architects.

Video Presentation



ZHA New National Stadium.

ZHA New National Stadium.

21 Ağustos 2015 Cuma

LEYLA ALATON KOLEKSİYONU’DAN ESERLER: “ALACA”

Julian Opie, “Gallery Staff (1)”, 2010, cam üzerine serigrafi, ­20 Edisyon, 57.5x93.5x6.5 cm, Sanatçı tarafından tasarlanmış çerçeve içinde.

EKAV / Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı, 14. İstanbul Bienal’ine paralel olarak ALACA Leyla Alaton Koleksiyonu’ndan seçilmiş eserlere Deniz Artun küratörlüğünde 1 Eylül – 3 Ekim 2015 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.

ALACA Claudia Segura Campins’in kaleminden...

Tek başına kurulan bir düş, yalnızca bir düştür. Birlikte kurulan bir düş, gerçektir. (YOKO ONO)

Nur Koçak, “Fetiş Nesneler - Cutex Tırnak Cilaları
(İki Adet Proteinli Aşk Kırmızı)”,
1976, kağıt üzerine kuru boya, 88x63 cm.
Sanat koleksiyonları, öykü anlatmak ister, yaşamla ilgili farklı öyküler; şimdi ve burada, geçmiş ve gelecek, düşler ve korkular arasında konuşmalar başlatır. Sanat, gerçekliği nasıl görüp algıladığımızı, kendi imgelerimizi nasıl yansıttığımızı gösteren bir ayna gibidir. 

Leyla Alaton koleksiyonundan sunulan seçki, ilk bakışta son derece büyülü görünse de, aslında insan olma durumuna, kaygılara ve arzulara ilişkin keskin meseleleri uyandırır. En katıksız haliyle duygu ve duyarlılık, renge bürünüp, bu seçkinin arka planında, tıpkı bir nakarat gibi, kendini tekrar eder. Bu bakımdan ALACA başlığı, koleksiyonun ‘çok renkli’ doğasını öne çıkarır; koleksiyon, alışılmış ve basmakalıp olana karşı duran, farklı coğrafyalardan ve farklı geçmişlerden pek çok sanatçıyı bir arada barındırır.

Bu koleksiyonu, çoğulluğun felsefi bir anlama kavuştuğu, ancak her bir tekilliğin saygıyla korunduğu renkli bir takımyıldızı olarak düşünebiliriz. Parlak, devingen ve oldukça canlı bu renk topluluğu, koleksiyonerin söyleminin ve sezgilerinin bir metaforu haline gelir. Eserlere yansıyan bakışı, aynı zamanda onun dünya görüşü hakkında da bize bilgi verir.

Bu sergi, biz izleyicileri, koleksiyonerin mahrem bakışının, zamana ve mekana yayılmış haliyle karşılaştırır; bir bakıma onun gizli nadire kabinesine gireriz. Bu ‘kişisel müze’nin, dikkat çekici niteliklerinden bir tanesi, kimi parçaların edisyon olmasıdır. Eserleri dünya müzelerinde sergilenen önemli sanatçıların, ulaşılması ve edinilmesi olanaklı, édition limitée eserleri biriktirilmiştir. Öte yandan, bu çoğaltılmış eserleri bir araya getiren kişinin ‘özel’liği sayesinde, bu koleksiyon ‘eşsiz’dir.


Mehtap Baydu, “Söz Gümüş İse”, 2010, bronz döküm üzerine altın kaplama, 21 parça, her biri yaklaşık 11x8 cm.

Ankara’da geçtiğimiz sene m1886’da sergilenen ALACA sergisi, Leyla Alaton’un dünyasını keşfetmemizi sağlayan, saf ve sahici bir ışık gibidir. Sanat, onun yaşamının, onu tanımlayanların bir parçası; bu sergi, paylaşılacak düşlerinin ilkidir.

Sergiyi Türkiye’nin ilk online sanat televizyonu www.ekavart.tv de izleyebilirsiniz.

AÇILIŞ: 1 Eylül 2015 Salı, 18:00
YER: Ekavart Gallery
ZİYARET SAATLERİ: Pazartesi – Cuma 11:00-18:30 / Cumartesi 12:00-18:30
The Ritz-Carlton Hotel, Süzer Plaza No:15 Gümüşsuyu - İstanbul | Tel: (0212) 252 81 31 | info@ekavartgallery.com


* Ekavart Gallery, EKAV Vakfı kuruluşudur. Sergilerden elde edilen gelir, sanat dalında eğitim gören bursiyerlere aktarılmaktadır.

VICTORIA MIRO GALLERY’DEN ARTINTERNATIONAL FUARI İÇİN ÖZEL BİR SEÇKİ

Grayson Perry, “In its Familiarity Golden”, 2015, Tapestry, 290x343 cm, 1141/8x1351/8 in (GP 547), Courtesy of Victoria Miro, London.
Sadece İngiltere’nin değil dünyanın en önemli galerilerinden biri sayılan Victoria Miro, 4-6 Eylül tarihlerinde ARTINTERNATIONAL FUARI ile birlikte ilk kez Türkiye’ye geliyor. Aralarında Dragset&Elmgreen, Isaac Julien, Grayson Perry’nin de bulunduğu pek çok ünlü isimle katılacak galerinin çok konuşulacak sanatçılarından biri de Yayoi Kusama olacak! Temsil ettiği sanatçılar arasında Turner ödüllü Chris Ofili’nin de bulunduğu galeri, dünyaca ünlü isimlerin işlerini İstanbullu sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor.

Julien’den Perry’e
İlk filmi “Looking for Langston” (1989) ile Berlin’de Teddy Ödülü’nü alan, “The Long Road to Mazatlán” (1999) ve “Vagabondia” (2000) filmleriyle Turner Ödülü’nü kazanan, işleri Tate, MOMA, Centre Pompidou, Guggenheim, Hirshhorn ve Brandhorst gibi müzelerin koleksiyonlarında yer alan sinemacı ve güncel sanatçı Isaac Julien, müzik ve sanat tarihinden beslenen çizimleri ve yerleştirmeleriyle büyüleyen Idris Khan, büyük ölçekte kadın ve çocuk resimleriyle tanınan, Charles Wollaston ödüllü Chantal Joffe ve en son Pera Müzesi’ndeki sergisiyle de büyük ilgi gören, kadın alter-egosu “Claire” olarak da bilinen ve 2003 Turner Ödülü sahibi Grayson Perry bu isimlerden sadece bir kaçı.


Ingar Dragset ve Michael Elmgreen, “He (Copper Green)”, 2013, epoxy resin, polyurethane cast, metal lacquer (copper), green patinated 190x140x100 cm, 743/4x551/8x393/8 in (Edition 109), Courtesy of Victoria Miro, London.
‘Deniz Erkeği’ İstanbul’da!
Hipergerçekçi heykelleri ve mekanlara yaptıkları sürpriz yerleştirmeleriyle dikkat çeken, Berlin’de Nazi döneminde öldürülen eşcinsellerin anısına yaptıkları “Memorial to the Homosexuals” ve Teksas’ın göbeğine kurdukları “Prada Marfa” gibi kült işleriyle de tanınan İskandinav ikili Ingar Dragset ve Michael Elmgreen’in meşhur “Deniz Erkeği” (He - Copper Green, 2013) heykelinin de sergileneceği Victoria Miro standının en çok ilgi görecek isimlerinden biri de hiç kuşkusuz Yayoi Kusama olacak.


Yayoi Kusama, “Image of First Love”, 2013, Sewn stuffed fabric, paint, metal 105x41x94 cm, 413/8x161/8x371/8 in, (KUSA 810), Courtesy of Victoria Miro, London.
Kusama’nın ‘İlk Aşk’ı
Sadece ülkesi Japonya’nın değil, uluslararası sanat platformunun en sıra dışı sanatçılarından biri sayılan, 60 yılı aşkın sanat hayatı boyunca performanstan, enstalasyona, happening’den resme, hatta edebiyat ve sinemaya uzanan farklı disiplinler arasında gezinen, renkli-aynalı düzenlemeleri ve kendi yaptığı puantiyeli kıyafetleri ve kabak heykelleri, optik desenleri, siyah-kırmızı noktalarını yerleştirdiği işleriyle tanınan, sarsıcı hayat hikâyesiyle de çok konuşulan Yayoi Kusama’nın 2013 tarihli “Image of First Love” adlı heykeli de Victoria Miro standında görülebilecek.

Yılın merakla beklenen uluslararası çağdaş ve modern sanat fuarı ARTINTERNATIONAL, 4-6 Eylül tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. İspanya’dan Çin’e, İtalya’dan Bulgaristan’a, 27 ülkeden 88 galeri ve 400’den fazla sanatçının katılacağı fuar, bir kez daha sanat tutkunlarının odağı olacak.

ARTINTERNATIONAL
Tarih: 4-6 Eylül 2015
Yer: Haliç Kongre Merkezi - Sütlüce Mah. Karaağaç Cad. Beyoğlu - İstanbul
www.artinternational-istanbul.com
facebook: ArtInternationalTurkey
twitter: @ArtIntl

instagram: @ArtIntl

CANAN DAĞDELEN: “İKİLİ YAPI”

Canan Dağdelen, “Çifte Hamam I (Double Hammam I)”,
2015, Boyanmış porselen (coloured porcelain),
25,5x17,6x25 cm., Photo: Ruper Steiner.
art ON İstanbul, yeni sezonu, çalışmalarını Viyana’da sürdüren sanatçı Canan Dağdelen’in kişisel sergisi ile karşılıyor. Sanatçının son dönem yapıtlarını bir araya getiren “İkili Yapı” isimli sergi, 16 Eylül – 13 Kasım tarihleri arasında izlenebilecek. Mimariyle yakından ilgilenen ve mimari formları farklı içeriklerle yorumlayan Dağdelen, çizgidışı deneylere giriştiği bu sergide, formların manevi açılımlarını sorguluyor. Bu doğrultuda izleyicileri, yeni kültürel okumalar yapmaya davet ediyor.

Sergi konseptinin çıkış noktasını, bir Mimar Sinan yapısı olan Haseki Hürrem Sultan Hamamı’nın çifte bünyesi oluşturuyor. Dağdelen, galerinin ana mekânı için tasarladığı “Yansıma” isimli yerleştirmesinde, Mimar Sinan’ın yapılarında gözlemlenen tekrar, ritim ve denge unsurlarından etkileniyor. Öncelikle, çifte hamam işlevindeki yapıtın can alıcı mekânını tanımlayan sanatçı, izleyicilere farklı düşünceleri geliştirebilecekleri şiirsel bir alan oluşturuyor. Dağdelen’in porselen kürelerle çözümleyerek kurguladığı ve yer çekimine karşı mekâna konumladığı bu ikili yerleştirme, sanatçının kendi el yazısıyla geliştirdiği “Akarak Birleşen” adlı çalışma ile eşleşiyor. Sergi, mimariden yazıya aktarılan ikili form yapısını, “Ol” isimli metal yapıt ve çifte hamam formlarının üst üste, taban tabana, yan yana yerleştirilmesiyle üretilen porselen objelerle bütünlüyor.

Dağdelen’in yeni işlerinde karşılaşılan yalın, etkileyici formlar, izleyicilere hem yaşadığımız modern zamanların dayatmalarına karşı manevi bir içerik zenginliği hem de seçilen renk, malzeme ve dizge ögelerinin hareketiyle desteklenen bugüne ait estetik bir duruşu gündeme getiriyor.

Canan Dağdelen, “Çifte Hamam IV (Double Hammam IV)”,
2015, Boyanmış porselen (coloured porcelain),
25,5x19x30,5 cm., Photo: Ruper Steiner.
CANAN DAĞDELEN
Canan Dağdelen 1960 yılında İstanbul’da doğdu. 1986 yılında Viyana Ekonomi ve İşletme Üniversitesi, ardından 1991 yılında Viyana Uygulamalı Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden yüksek lisansını aldı. 2003’ten bu yana aynı üniversitede öğretim görevlisi. Yaşamını Viyana’da sürdüren Dağdelen’in farklı dönemlerinden çeşitli yerleştirmeleri “Selâm_MEKAN” adlı kapsamlı bir sergide Şubat 2014’te Doha Katara Vakfı / Katar’da sergilendi. Son dönem işleri, Viyana MAK Müzesi “Sign taken for Wonders”, Lentos Linz Müzesi “Ten years Lentos”, İstanbul Modern “Geçmiş ve Gelecek” sergilerinde ve Ossiach Manastırı`nda yer aldı, “Yeniden Kuran Bellek” sergisinde Galeri Nev Ankara’da izleyiciyle buluştu.
Eserleri yurt dışında Lentos Kunstmusuem Linz, 21th Century Meuseum of Contemporary Art Kanazawa/ Japonya ve Aşağı Avusturya Kent Müzesi; Türkiye`de İstanbul Modern, Arter Vehbi Koç Vakfı ve pek çok özel koleksiyonda yer almaktadır.

BİLGİ İÇİN:
Şair Nedim Cad. No:4 34307 Beşiktaş, İstanbul
+90 212 259 15 43

TAYFUN ERDOĞMUŞ’UN “NATURA” SERGİSİ GALERİ NEV İSTANBUL'DA

Galeri Nev İstanbul 1 Eylül-31 Ekim 2015 tarihleri arasında Tayfun Erdoğmuş’un kişisel sergisi “Natura”ya ev sahipliği yapıyor.
Doğadan toplanıp şekillerine ve cinslerine göre tasnif edildikten sonra büyük defterlerin sayfaları arasında kurutulan gülibrişim, datura, lilium ve karanfiller Erdoğmuş’un sözcük dağarcığının esasını oluşturan kelimelerdir. Bu malzemeler, aynı zamanda uzun ve zahmetli bir resim yapma sürecinin başlangıcıdır.


Tayfun Erdoğmuş, tuval üzerine kurutulmuş bitki, bakır-pirinç-gümüş varak, asitler, çözeltiler ve akrilik, 22x31 cm. (detay).

Erdoğmuş’un kendine özgü bir teknikle üst üste geliştirdiği katmanların yardımıyla yarattığı kimyasal etkileşim sonucunda tuval bir çeşit imgeye dönüşür. Eski zamanların doğa bilimleri laboratuvarını hatırlatan atölyesi bu heyecan verici deneyin gerçekleştiği yerdir. Bu laboratuvarda, resim alçakgönüllü ve sabırlı bir dervişin elinde, rastlantıyla aklı, zanaatla sanatı ilişki içine sokarak bir çeşit simyanın oluşmasına aracılık eder.

Ölü doğa, Erdoğmuş’un techne’sinde tualin keten dokusuna dahil olarak yeniden varlık kazanır. Bu aynı zamanda bir onarma ve iyileştirme işlemidir. Bir mücevher gibi işlenmiş yapıtlarda, kururken pigmentlerini yitiren bitkilerin metal oksidasyonların kimyasal etkileşimiyle yitirdikleri doğal güzellik, sanatçının seçtiği bir başka güzellikle yer değiştirir.

Bu tuvallerde gördüğümüz, bitkinin kendini, sanatçının yardımıyla bir imgeye dönüştürme sürecidir. Varlıkları o kadar sahicidir ki, sanki doğada bulunmuş ya da kendiliğinden oluşmuş gibidirler. Tualler böylece kendilerinden başka hiç bir şeyi temsil etmezler ve kendi başına estetik varlıklar olarak dünyada yerlerini alırlar. Kendinden menkul bu resimlerin, yüzeyinde beliren imge parçacıkları aslında onu oluşturan tarihin tualin içine gömülü hafızasının dışarı yansıyan izleridir.

Erdoğmuş’un “Natura”ları bize aynı zamanda dünyayı eş zamanlı ve farklı algı katmanları içinde görmemiz için de bir fırsat verir. Resmin hafızası aynı zamanda resmin uzamıdır. Bakmak hem bir tevekkül gerektir hem de uzaydan dünyaya bir bakışın kavranamaz gizemini taşır. Bu haliyle dijital görüntünün işleyişindeki pikseller gibi sürekli yeni mikro kozmoslara açılma potansiyeli taşırlar. Erdoğmuş resmin sınırlarını zorlarken, izleyiciye de zengin bir görsel deneyim yaşatır.

“Natura” sergisinde seyirci ilk olarak Erdoğmuş’un çok katmanlı üretim sürecine tanıklık etme fırsatı bulacak. Sanatçının İstanbul’daki atölyesinde, bir seneye yakın bir süreçte kayda alınan görüntülerin ve yakın kadrajların çekimlerin beraber kurgulandığı video sergide gösterime sunulacak.

Tayfun Erdoğmuş 1979 yılında Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu, Resim Bölümü’nden mezun oldu. 1986 yılında Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Sanatta Yeterlik yaptı. 1986-1989 yılları arasında DAAD bursuyla Berlin Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde eğitimini sürdürdü. PG Art-İstanbul (1993, 1996), Siyah Beyaz-Ankara (1996), Belçika Kraliyet Akdemisi-Gent (1998), Urart Sanat Galerisi-İstanbul (1999), Galeri Nev-İstanbul (2004, 2008, 2011) ve Galerie Seitz&Partner-Berlin’de (2008, 2009, 2012) kişisel sergiler açtı.

Sergi 31 Ekim 2015 tarihine kadar Galeri Nev İstanbul'da izlenebilir.
Galeri Nev Salı - Cumartesi günleri arasında 11:00-18:30 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Adres: İstiklal Caddesi Mısır Ap. No:163 D:23, 34430 Beyoğlu/İstanbul
T : +90 (212) 252 15 25
www.galerinevistanbul.com

5 Ağustos 2015 Çarşamba

ARTINTERNATIONAL announces line-up for ‘By The Waterside’ 2015

Andy Warhol, “Myths: The Star, II.258”, 1981, 
screenprint on Lenox Museum Board, edition 136/200, 
Signed and numbered on verso, 96.5 x 96.5 cm (38 x 38 in.).
ARTINTERNATIONAL is pleased to announce the works selected for By the Waterside, the fair’s dedicated sculpture terrace spanning the length of the Haliç Congress Center’s waterfront on Istanbul’s historic Golden Horn. Nine works have been chosen for the third year running by ARTINTERNATIONAL's selection committee from applications by the fair’s participating galleries.

This year By the Waterside will include works by acclaimed artists including Rada Boukova, Guldo Casaretto, Yerbossyn Meldbekov, Ichwan Noor, Stefan Nikolaev, Javier Pérez, Paul Schwer, Walid Sitl and Chen Wenling.

Fair Director Dyala Nusseibeh said; “We are always excited to see the new proposals from galleries for this section. For our next edition, By the Waterside will continue to engage, delight and surprise visitors, offering challenging works from established and emerging artists. The pier is one of the greatest strengths of the venue, overlooking the Golden Horn with magnificent views. The sculptures shown By the Waterside bring this area to life and in this unique setting, the works are presented to their best advantage.’

By the Waterside spans the length of the Haliç Congress Center’s waterfront. The third edition of ARTINTERNATIONAL takes place from 5-6th September 2015. For more information please visit www.artinternational-istanbul.com/programme/by-the-waterside


Banksy, “Custardized Oil #3”, 2006, digital print on canvas and oil paint, edition of 3, signed, 
70x60 cm., Courtesy of Andipa Gallery.

ARTINTERNATIONAL ANNOUNCES 2015 PARTICIPATING GALLERIES
ARTINTERNATIONAL, Istanbul’s global contemporary and modern art fair, has today announced participating galleries for its third edition.  Returning to the Haliç Congress Center, on the banks of Istanbul’s Golden Horn, ARTINTERNATIONAL will take place between 4 and 6 September, and feature 91 galleries from 26 countries, with 13 from the fair’s host country.

Mehmet Güleryüz, “Tam Anlamadım”, 2015, oil on canvas, 73x60 cm., Courtesy of The Empire Project.

PARTICIPATING GALLERIES
ARTINTERNATIONAL received a record number of applicants this year and the selection was assessed by the fair’s Selection Committee consisting of Leila Heller Gallery, New York; Galerie Krinzinger, Vienna; Pi Artworks, London & Istanbul and Rampa Gallery, Istanbul.

Participants come from 26 countries spanning Europe, North America, South America, the Middle East, Central Asia, India and China. Several galleries will be attending for the fair for the first time including Victoria Miro (London), Sakshi Gallery (Mumbai), Aspan Gallery (Almaty), Galerie Du Monde (Hong Kong) and Aicon Gallery (New York & London).

Joan Miró, “Quatre colors aparien el món…”, 1975, 
etching, aquatint, 90x63,5 cm., 
Courtesy of Galeria Joan Gaspar.
Turkish galleries Kuad, Öktem&Aykut and the Empire Project will participate for the first time, joining previous participants: .artSümer, Dirimart, Galerist, Gallery Nev Ankara, Pi Artworks, Pilot, Sanatorium, Rampa, x-ist and Galeri Zilberman.

Through generous support of the Catalan government, 12 galleries from Art Barcelona (Associació de Galeries) will participate in the fair, including ADN Galería, Àngels Barcelona, Galeria Joan Gaspar, Miguel Marcos Gallery, N2 Gallería, Poligrafa Obra Gráfica, Galeria Joan Prats, Galeria Sicart, Galeria Senda, Galeria Carles Taché Projects, Galeria Trama and Valid Foto BCN Gallery.

For its third edition, a number of leading galleries will be joining ARTINTERNATIONAL, participating alongside returning exhibitors including Paul Kasmin Gallery (New York), Pearl Lam Galleries (Hong Kong, Shanghai & Singapore), Kukje Gallery/Tina Kim Gallery (Seoul/New York), Gallery Lelong (Paris), Kalfayan Galleries (Athens & Thessaloniki), Deweer Gallery (Otegum, Belgium), Robert Miller Gallery (New York) and Galleri Andersson/Sandström (Stockholm & Umeå)


Azade Köker, “Mardin”, 2015, tuval üzerine karışık teknik, 130x400 cm., diptik, Courtesy of Galeri Zilberman.

Fair director Dyala Nusseibeh commented, ‘ARTINTERNATIONAL, which last year received over 22,000 visitors, is fast establishing a reputation as a fair of discovery. We are pleased to have regional galleries from Eastern Europe, the Caucasus and Central Asia joining us alongside galleries from further afield in September. Istanbul continues to be a dynamic global hub for art and this is reflected in the diverse, exciting quality of works being presented at the fair. This year’s edition coincides with the official opening of the 14th Istanbul Biennial and we look forward to welcoming an audience of collectors, curators, arts professionals and art lovers for what promises to be an enormously vibrant week for art in Istanbul.’


Stefan Nikolaev, “I Hate America and America Hates Me”, 2013, bronze, black patina, aluminium pedestal, 92 x 59 x 60 cm, Courtesy of Sariev Contemporary.

ARTINTERNATIONAL 2015 GALLERY LIST
MARTINE ABOUCAYA, Paris
ADN GALERIA, Barcelona
AICON GALLERY, New York & London
LOUISE ALEXANDER GALLERY, Porto Cervo
SABRINA AMRANI GALLERY, Madrid
GALLERI ANDERSSON/SANDSTRÖM, Stockholm & Umeâ
ANDIPA GALLERY, London
ÀNGELS BARCELONA, Barcelona
ARTCULT GALLERY, Kiev
.ARTSÜMER, Istanbul
ASPAN GALLERY, Almaty
ASSAR ART GALLERY, Tehran
ÖKTEM&AYKUT, Istanbul
PIERO ATCHUGARRY, Tierra Garzón
BERLONI, London
BOCCANERA, Trento
CHARIM GALERIE, Vienna
CIRCLE CULTURE GALLERY, Berlin
DEWEER GALLERY, Otegum
DIRIMART, Istanbul
THE EMPIRE PROJECT, Istanbul
EX ELETTROFONICA, Rome
GALLERIA MARIE-LAURE FLEISCH, Rome
THE FINE ART SOCIETY CONTEMPORARY, London
GALERIA JOAN GASPAR, Barcelona
GALERIST, Istanbul
GAZELLI ART HOUSE, London & Baku
GIACOMO GUIDI, Rome
LEILA HELLER GALLERY, New York
ERNST HILGER, Vienna
CECILIA HILLSTRÖM GALLERY, Stockholm
TRISTAN HOARE, London
HORRACH MOYA, Palma De Mallorca
HOSFELT GALLERY, San Francisco
KALFAYAN GALLERIES, Athens & Thessaloniki
PAUL KASMIN GALLERY, New York
TINA KIM GALLERY, New York
GALERIE KORNFELD, Berlin
GALERIE KRINZINGER, Vienna
KUKJE GALLERY, Seoul
YURIY KULIKOVICH COLLECTION, Dnipropetrovsk
PEARL LAM GALLERIES, Hong Kong, Shanghai And Singapore
GALERIE LELONG, Paris
GALERIE LINDNER, Vienna
LISABIRD CONTEMPORARY, Vienna
GALERIA JAVIER LOPEZ & FER FRANCES, Madrid
PATRICIA LOW CONTEMPORARY, Gstaad & St Moritz
ANNA JILL LÜPERTZ GALLERY, Berlin
EDOUARD MALINGUE GALLERY, Hong Kong
MIGUEL MARCOS GALLERY, Barcelona
ROBERT MILLER GALLERY, New York
VICTORIA MIRO, London
MARIO MAURONER CONTEMPORARY ART, Vienna & Salzburg
GALERIE DU MONDE, Hong Kong
N2 GALERÍA, Barcelona
GALERI NEV, Ankara,
NITRA GALLERY, Thessaloniki
OFFICINE DELL’IMMAGINE, Milan
GALERIE PARIS-BEIJING, Paris, Brussels & Beijing
PI ARTWORKS, London & Istanbul
PILOT GALLERY, Istanbul
POLIGRAFA OBRA GRÁFICA, Barcelona
ROSENFELD PORCINI, London
PROJECT ARTBEAT, Tbilisi
GALERIE JÉRÔME POGGI, Paris
GALERIA JOAN PRATS, Barcelona
RAMPA, Istanbul
GALERIE RAUM MIT LICHT, Vienna
NOSBAUM REDING, Luxembourg
RUKSHAAN ART, Mumbai
SAKSHI GALLERY, Mumbai
SANATORIUM, Istanbul
SARIEV CONTEMPORARY, Plovdiv
GALERIA SICART, Barcelona
GALERIA SENDA, Barcelona
STUDIO SALES DI NORBERTO RUGGERI, Rome
CATINCA TABACARU GALLERY, New York
GALERIA CARLES TACHÉ PROJECTS, Barcelona
GALERIE SUZANNE TARASIEVE, Paris
TENDERPIXEL, London
GALERIA TRAMA, Barcelona
UNTIL THEN, Paris
UPSTREAM GALLERY, Amsterdam
VALID FOTO BCN GALLERY, Barcelona
WATERSIDE CONTEMPORARY, London
WIENERROITHER & KOHLBACHER, Vienna
X-IST, Istanbul
ŻAK | BRANICKA, Berlin
GALERI ZILBERMAN, Istanbul
ZORZINI GALLERY, Bucharest

For more information, please visit: www.artinternational-istanbul.com

Tickets:
Adult/Day | TL30
Adult/Three Day Pass | TL60
Concession/Student/Three Day Pass | TL15

Opening Times:
Friday 4 September: 14.00 – 17:00 VIP Preview and Press Preview
17.00 – 21:00 Vernissage
Saturday 5 September: 12.00 – 20.00 Public Opening
Sunday 6 September: 12.00 – 18.00 Public Opening

Location:
Haliç Congress Center, Sütlüce Mah. Karaağaç Cad. Beyoğlu İstanbul (www.haliccc.com)
Website: www.artinternational-istanbul.com 
Twitter: @ArtIntl
Instagram: @ArtIntl

ARTINTERNATIONAL: Online Exclusively at artsy.net

ARTINTERNATIONAL is pleased to announce a collaboration with Artsy, a leading resource for learning about and collecting art online. As the exclusive online host of ARTINTERNATIONAL, Artsy.net will feature an online preview the fair with works available for purchase from exhibiting galleries, plus features like Insider's Picks and Trending Artists. The Artsy app for iPhone will become a personalised mobile guide to ArtInternational 2015, downloadable before the fair opens on September 4.