Kadir Akyol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kadir Akyol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Kasım 2014 Pazar

KADİR AKYOL’UN “BİR FENOMEN OLARAK İMGE” İSİMLİ KİŞİSEL SERGİSİ GALERİ ARK’TA



KADİR AKYOL’UN “BİR FENOMEN OLARAK İMGE” İSİMLİ KİŞİSEL SERGİSİ 
GALERİ ARK’TA
22 KASIM - 13 ARALIK 2014

GALERİ ARK, İstanbul-Göztepe, Cemil Topuzlu Caddesinde, sanatın Anadolu Yakası’ndaki kalbi olmaya devam ediyor. Farklı renkleri ve sesleri Türkiye sanat ortamına kazandırmayı hedefleyen GALERİ ARK, genç sanatçıları da destekliyor. Bu kapsamda Rh+artmagazine Dergisi’nin düzenlediği yarışmada, “2013 Yılının Genç Ressamı” seçilen Kadir Akyol’un resimlerini sanatseverlerle buluşturuyor.

Kadir Akyol’un portre çalışmalarını ilk bakışta, foto-kolaj olarak algılayabilirsiniz. Ama O, tüm portrelerini yağlıboya, akrilik ve karışık teknik ile dantel gibi işliyor ve ortaya ironi ve eleştiri yüklü çok özel eserler çıkıyor.

Sanat eleştirmeni Lütfiye Bozdağ, Kadir Akyol’un GALERİ ARK’ta açılan 10. kişisel sergisi için yazdığı katalog metninde “bir fenomen olarak imge” kavramını sanatçının geçmiş-gelecek, modern-gelenek karşıtlığı içinde yeni bir ilişkisellikle ele aldığının altını çiziyor ve şöyle devam ediyor: “Medya-dantel-portre” gibi birbiri ile ilişkisiz imgelerin aynı düzlemde bir araya gelerek karşıtlık üzerinden yeni bir ilişkisellik oluşturması, yeni bir gerçekliğin ortaya çıkmasına hizmet ediyor. Bu yeni gerçeklik, varlığın kendi hakikatini içinde barındırmakla birlikte, yan yana getirilen her yeni imgenin birbiri ile kurduğu karşıtlık ilişkisi içinde, kendi gerçekliğini kırarak, yeni anlatıların önünü açıyor. Sanatçı, yaşadığı toplumun güç ve iktidar ilişkilerini “medya-dantel-portre” üçgeninde ele alıyor. Akyol, resimlerinde yer verdiği geleneksel dantel motifi ile doğu-batı sentezine gönderme yaparken, iktidar yapılanmasında önemli bir rol oynayan medyanın temsilini, tek kanallı devlet televizyonunun açılış modunu kullanarak ortaya koyuyor.

Yeni teknolojilerin işgali altında tutsak kalan hayatlarımızın, bir iletişim aracı olarak tasarlanan TV’nin dijital soğukluğu ile el emeği olan dantel motifinin geleneksel sıcak imgesinin birbirine nasıl yabancılaştığını modern ile geleneğin gerilim yüklü karşılaşmasını, çarpıcı bir ironi ile gözler önüne seriyor.”
Kadir Akyol’un “Bir Fenomen Olarak İmge” başlıklı sergisi, 22 Kasım-13 Aralık 2014 tarihleri arasında Galeri Ark’ta görülebilir.

Kadir Akyol’un eserleri, 13-16 Kasım tarihleri arasında Contemporary İstanbul 2014 Fuarı’nda Galeri biq (berlin istanbul quarter) standında; 8-16 Kasım tarihleri arasında ise Tüyap Sanat Fuarı Galeri Doruk İstanbul standında izlenebilir.

BİLGİ İÇİN:
Galeri Ark
Cemil Topuzlu Cad. Kaya Apt. No:49 34728 Göztepe-İstanbul
info@galeriark.com
Tel:0216 369 49 00

kadirakyol47@gmail.com
http://kadirakyol.blogspot.com.tr/

KADİR AKYOL ÖZGEÇMİŞ
Kadir Akyol, 1984 yılında Mardin’de doğdu. 2004 yılında Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünü kazandı. 2008’de mezun oldu. 2008 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Ana Sanat Dalı Yüksek lisans eğitimine başladı. 2011’de “Çağdaş Sanatta Melez Yaklaşımlar” isimli tezini bitirip mezun oldu. 
2011 yılında İspanya’da Universidad De Sevilla  Faculttad De Bellas Artes’da 2. master eğitimine başladı. İspanya’da “Hacker Sanatı” isimli tezine devam etmektedir.
2009-2013 yılları arasında Amerika ve Avrupa’nın bazı kentlerinde sanatsal araştırmalar yaptı proje bağlamlı workshop ve etkinliklerde de yer aldı.
2013 yılında Rh+Art Magazine’nin “Yılın Genç Ressamı” ödülünü kazandı. Bunun yanı sıra eserleri birçok ödüle ve sergilenmeye hak kazandı.10 Kişisel sergisi bulunmaktadır ve 100’den fazla ulusal ve uluslararası birçok karma, grup, bienal, trienal, sempozyum, fuar, müzayede, projeli etkinliğe; resim, video, enstalasyon ve performanslarıyla katıldı.


KİŞİSEL SERGİLER
2014 “Bir fenomen olarak İmge”, Galeri ARK, İstanbul, TÜRKİYE
2013 “Nameless”, RH+ Sanat Dergisi, Yılın Genc Ressamı, Planet Of Art, İstanbul, TÜRKİYE
2012 “Money Talks”, Artcore Space, İstanbul, TÜRKİYE
2012 “Insect”, ART and LIFE Gallery İstanbul, TÜRKİYE
2011 “Metamorfoz, Gregor Samsa, Böcek Serisi”, Galeri Studio 9 İstanbul, İstanbul, TÜRKİYE
2010 “Gregor Samsa”, Altamira Sanat Galerisi, Mersin, TÜRKİYE
2010 “Gregor Samsa”, M.T.S.O Sanat Galerisi, Mersin, TÜRKİYE
2008 “Metamorfoz”, Teoman Ünüsan Sanat Galerisi, Mersin, TÜRKİYE
2007 “Kadir Boyut”, Teoman Ünüsan Sanat Galerisi, Mersin, TÜRKİYE
2007 “Aşk Resmi”,  ‘Wc ’de sergi’,  Mersin Üniversitesi G.S.F., Mersin, TÜRKİYE
2006 “Kadir-Kent”, Mersin Üniversitesi G.S.F., Mersin, TÜRKİYE

SEÇİLMİŞ KARMA SERGİLER VE ÖDÜLLER
2014 “İmgenin Hakikati”,  Küratör Beste Gürsu,  T.C. AB Daimi Temsilciliği,  Brüksel / BELÇİKA
2014 “Contemporary İstanbul 2014”, biq (Berlin Istanbul Quarter), İstanbul / TÜRKİYE
2014 “Bir Hikayem Var”, Saraybosna Ulusal Galeri, Saraybosna, BOSNA-HERSEK
2014 “Yabancılaşma”, “Yabancı Olma”, Merhart Galeri, Heidelberg, ALMANYA
2013 “Dinamik İlkeler”, Art and Life Projesi, Köstence Sanat Müzesi, Köstence, ROMANYA
2013 Summart, Workshop, Uluslararası SummArt Painters Campus, Kişinev, MOLDOVYA
2013 3.Uluslararası Çağdaş Sanatlar Bienali, Art-East San Antonio, ABD
2013 “90 ve Özgür”, T.C. Berlin Büyükelçiliği, Berlin, ALMANYA
2013 “9 Sanatçı – 90 Eser Cumhuriyet Sergisi”, Küratör Beste Gürsu, “Türkiye-Avrupa Birliği Kültürlerarası Sanat Diyalogları” T.C. AB Daimi Temsilciliği, Brüksel, BELÇİKA
2013 İstanbul Rotary Sanat Ödülü Yarışması ve Sergisi, PROJE 4L Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi, İstanbul, TÜRKİYE
2013 Küçükçekmece Belediyesi 3.Resim Yarışması, (Ödül), C.K.S.M. Sergi Salonu, İstanbul, TÜRKİYE
2013 Arteast, Contemporary Art at the ArtEast, San Antonio, ABD
2013 RH+ Sanat Dergisi, “Yılın Genç Ressamı” Ödülü, Planet Of Art, İstanbul, TÜRKİYE
2012-2013 “Super Kadir”, Çesitli Sanat Galerileri ve Sokaklar, TÜRKİYE, İSPANYA,  FRANSA,  ALMANYA
2012 Hangar, Casa Dionio, Andalucia, Sevilla, İSPANYA
2011 “Performans”, Sevilla Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, İSPANYA
2011 “59 Rivoli / Pornografi +18”, Alpha Sanat Galerisi, Paris, FRANSA
2011 “Nar Taneleri”, ABC Art Berlin Contemporary, Berlin, ALMANYA
2011 “Kaçak”, CAAC, Sevilla, İSPANYA
2011 “Fukushima Felaketi”, Dom Katedral Meydanı, Köln, ALMANYA
2010 “Küresel Kentleşme”,Workshop, Sevilla, İSPANYA
2010 Écija, Workshop, Sevilla, İSPANYA




KADİR AKYOL:  BİR FENOMEN OLARAK İMGE
Lütfiye Bozdağ
Kadir Akyol, Galeri Ark’da açtığı onuncu kişisel sergisi ile “bir fenomen olarak imge” kavramını geçmiş-gelecek, modern-gelenek karşıtlığı içinde yeni bir ilişkisellikle ele alıyor.
Akyol’un resimlerinde imge, bilinen anlamsal bağlamlarından kopan, kendini her türlü geleneksel benzetmelerden kurtarmış bir fenomen olarak karşımıza çıkıyor.
“medya-dantel-portre” gibi birbiri ile ilişkisiz imgelerin aynı düzlemde bir araya gelerek karşıtlık üzerinden yeni bir ilişkisellik oluşturması, yeni bir gerçekliğin ortaya çıkmasına hizmet ediyor. Bu yeni gerçeklik, varlığın kendi hakikatini içinde barındırmakla birlikte, yan yana getirilen her yeni imgenin birbiri ile kurduğu karşıtlık ilişkisi içinde, kendi gerçekliğini kırarak, yeni anlatıların önünü açıyor. Sanatçı, yaşadığı toplumun güç ve iktidar ilişkilerini medya-dantel-portre üçgeninde ele alıyor. Akyol, resimlerinde yer verdiği geleneksel dantel motifi ile doğu-batı sentezine gönderme yaparken, iktidar yapılanmasında önemli bir rol oynayan medyanın temsilini, tek kanallı devlet televizyonunun açılış modunu kullanarak ortaya koyuyor. 
Sanatçı, toplumun üzerindeki sosyo-politik ve kültürel basıncı içeren her düzeydeki iktidar yapılanmasını portreler üzerinden açığa çıkaran dijital imgeler ile anlatıyor. Akyol’un resimlerinde doğu kültürüne ait geleneksel giyim tarzları içinde ele aldığı aile bireylerinin portreleri, tematik düzeyde Doğu’nun özcü bir tarzda betimlenmesi olarak okunabilir. Doğu-batı karşıtlığının ardındaki gerçeğin arayışı içinde Gramsci’nin “Hapishane Defterleri”nde “…eleştirel olgunlaşmanın başlangıç noktası, birinin gerçekte ne olduğudur.”, tespitini sanatçı aile bireylerini, yaşadığı coğrafyayı gerçekte kim oldukları üzerinden sorguluyor.
Fotogerçekçi bir rasyonellikle ele aldığı portrelerinde kültür, iktidar/bilgi ve değişim arasındaki ilişkiyi sorgulayan sanatçı, iktidarın medya aracı üzerinden yarattığı hâkim evrensel bir norm ve merkez olarak kurgulandığını, O’ndan farklı toplumlar ve kültürlerin ise norm karşıtlıkları içinde temsil edildiklerine dikkati çekiyor. Kadir Akyol’un portrelerinde devletin tek kanallı TV açılış modu, normu imgelerken, norma aykırı olan modernin içinde geleneğin izlerini taşıyan doğulu karakterler ile geleneksel kültürün başka bir simgesi olan dantel motifleri bir karşıtlık oluşturuyor. Normu yaymak ve genelleştirmek üzere tek kanallı TV açılış modunun arka planda yer alması, norma uymayanların ötekileştirilmesi bir iç oryantalizm (İnternal Orientalism) eleştirisi olarak da okunabilir. Normu temsil eden TV ekran modunun önünde yer alan dantel motifi ve doğulu-geleneksel karakterler ile normun dışına itilen öteki karşıtlığı pornografik bir imgeye dönüşüyor. Norma aykırı portrelerin gerçekte kim olduklarının sorgulaması, iktidar/ güç ilişkileri kapsamında, dijitalin olanca sertliği ve soğukluğuyla karşımıza çıkıyor. 
Yeni teknolojilerin işgali altında tutsak kalan hayatlarımızın, bir iletişim aracı olarak tasarlanan TV’nin dijital soğukluğu ile el emeği olan dantel motifinin geleneksel sıcak imgesinin birbirine nasıl yabancılaştığını modern ile geleneğin gerilim yüklü karşılaşmasını, çarpıcı bir ironi ile gözler önüne seriyor.
Sanatçı, “insan”ın imgesel temsili üzerinden, bir yandan aile bireylerini, akrabalarını dijital bir tasvir ile bir temsile dönüştürürken, diğer yandan portreleri kaplayan dantel motifi ile geleneğin temsiliyet özelliğini sorgulayan kendine özgü bir tipoloji yaratıyor. Sanatçının ele aldığı portreler, bu tipoloji içinde sosyo-kültürel, politik ve etnik gerilimlerle yüklü iktidar yapılanmasının kodlarını açığa çıkarırken, “medya-dantel-portre” üçgeninde postmodern bir ilişkisellik düzemi yaratarak yeni bir söylem analizi geliştiriyor.

Kadir Akyol tuvalinde, modernin geleneğe olan uzaklığını, geçmişin bugüne olan mesafesinde, el emeği dantelin, dijitalin mekanik duygusuzluğu içinde birbirine yabancılaşmış pornografik imgelere dönüşmesini görmemize imkan verirken, postmodern dünyanın sorgulamalarını ve yeni anlam arayışlarını da gündeme getiriyor.