|
FERNANDO BOTERO, Woman with Her Purse - Cüzdanlı
Kadın, 2010,
Oil on canvas - Tuval üzeri yağlı boya, 31 9/10 × 22 in, 81 × 56
cm.
|
Özgün
üslubu ile dünya çapında büyük bir ilgiyle karşılanan, Kolombiyalı ressam ve
heykeltıraş Fernando Botero, daha önce Türkiye’de sergilenmemiş çalışmalarından
oluşan iddialı bir seçkiyle 27 Nisan - 25 Haziran 2017 tarihleri arasında Anna
Laudel Contemporary’de. Dünyanın
en önemli özel koleksiyonlarında ve neredeyse tüm öne çıkan müzelerde çalışmalarına
rastladığımız usta sanatçı Botero’yu ağırlayacağı bu sergi ile Anna Laudel
Contemporary, Karaköy Bankalar Caddesi’ndeki yeni mekanında değerli sanatçıların
sergilerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Darmstadt’daki Mathildenhöhe Enstitüsü’nün
eski direktörü Dr. Klaus Wolbert küratörlüğünde gerçekleşecek “Günlük Yaşamın
Şiiri - Hayattan Sahneler” sergisi, resim; bronz ve mermer heykeller; desen ve
çizimler dahil olmak üzere üç bölümden oluşan bir seçki ile sanatseverlere
Botero’nun önemli eserlerini yakından görme ayrıcalığını sunuyor. Çağdaş
sanatın yaşayan en önemli resim ve heykel sanatçıları arasında kabul edilen,
insanları ve toplumsal yaşamı benzersiz üslubu ile yorumlamasıyla dikkatleri
çeken Botero, tüm dünyada dolgun vücutları betimleme konusundaki başarısıyla tanınıyor.
85 yaşındaki sanatçının aynı zamanda kendi kültürünün toplumsal yapısını
yansıttığı çalışmaları, siyasi otorite, mafya babaları ve orta sınıfa has
kendini beğenmişlikler dahil olmak üzere toplumun karakteristik tüm figürlerini
canlandırıyor.
|
Fernando Botero. |
27
Nisan Perşembe günü Anna Laudel Contemporary’de açılacak olan sergi, siyasi
varoluş ve yaşam koşullarını keskin bir zeka ve hicivli üslubuyla ve tüm
çıplaklığıyla ortaya koyan 21. yüzyılın en önemli sanatçılarından Botero’nun
sanat geçmişine ışık tutuyor.
Serginin
küratörü Dr. Klaus Wolbert ’in yorumu: “Anna Laudel Contemporary’de
gerçekleşecek bu sergiyi, metropol İstanbul’un en çok dikkat çeken sanat
etkinliği olarak nitelendirmek yerinde olur çünkü bu sergi, büyük bir iddia
ile, Botero’nun sanatsal yaratıcılığının sıra dışı bir kaliteyi temsil eden spektrumunu
sunuyor. Bu sergide sanatçının, dolgun vücutları betimleme konusundaki kendine
özgü eğilimi dahil olmak üzere, tipik temaları ve özneleri ustaca yansıtmak için
kullandığı yaratıcı çözümleri ve gayet normal dünyevi insan yaşamının hayranlık
uyandıran, başarılı gözlem ve tasvirlerini görebilirsiniz.” “Günlük
Yaşamın Şiiri - Hayattan Sahneler” , 27 Nisan – 25 Haziran tarihleri arasında
Anna Laudel Contemporary’de ziyaret edilebilir.
BİLGİ İÇİN
Adres:
Bankalar Caddesi 10 Karaköy, Beyoğlu 34421 İstanbul
Web
sitesi: annalaudel.gallery
Facebook:
www.facebook.com/annalaudel.gallery
Instagram:
www.instagram.com/annalaudel.gallery
Twitter:
twitter.com/laudelgallery
|
FERNANDO
BOTERO, Circus Woman - Sirk Kadını, 2000, Watercolor on paper - Kağıt üzeri
sulu boya
39
2/5 × 29 1/2 in, 100 × 75 cm.
|
Anna Laudel Contemporary
2012-2016
yıllarında, dört sene boyunca Erenköy’de yer alan ve Anna Laudel tarafından
kurulan ART350 Galeri, güncel sanat alanında Türkiye ve uluslararası sanatçıların
çalışmalarına daha kapsamlı destek vermek amacıyla yeniden yapılandırıldı ve
Karaköy Bankalar Caddesi’nde tarihi bir binada Anna Laudel Contemporary ismi
ile Aralık 2016’da kapılarını açtı. Anna Laudel Contemporary, sergi alanına ek
olarak sanatseverlerin bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunduğu,
uluslararası sanat ortamıyla birlikte hareket eden; sanatçıların aynı zamanda
konakladığı ve yaratıcı projelere imza attıkları yeni bir mekan sunuyor. Aynı
anda solo ve grup sergileri ve etkinlikler düzenlemeye olanak sağlayan beş
katlı tarihi binada yer alan galerinin direktörlüğünü Ferhat Yeter yapıyor. Galerinin
kurucusu Anna Laudel, Düsseldorf’tan Türkiye’ye 20 sene önce tekstil alanında
iş kurmak için geldi. Kendisi aldığı eğitim ve içinde büyüdüğü güncel sanat
ortamının etkisiyle Türkiye’de galeri açarak bu alanda çalışan yerli ve yabancı
sanatçılara destek olmayı amaçlıyor. Anna Laudel Contemporary, üretken sergi ve
etkinlik programıyla İstanbul’un önde gelen dinamik güncel sanat merkezlerinden
biri haline gelerek, uluslararası sanatçıları ağırlamanın yanı sıra Türkiye’den
sanatçıları uluslararası platformlarda temsil etmeyi hedefliyor.
|
FERNANDO BOTERO, Lying Woman - Yatan Kadın,
2006, Bronze - Bronz heykel,
19 7/10 × 44 9/10 × 18 9/10 in, 50 × 114 × 48 cm, Edition
1/6.
|
FERNANDO BOTERO
1932 Fernando Botero (tam adı Fernando Botero
Angulo) 19 Nisan 1932'de Kolombiya’nın
Antioquia
departmanının başkenti Medellin'de dünyaya geldi. Babası gezici satış temsilcisi
David Botero Mejia (1895-1936) ve annesi Flora Angulo Jaramillo (1898-1972)
idi. Her iki ebeveyn de And Dağları'nda bir köyde doğmuştu. İki erkek kardeşi vardı:
1928 doğumlu Juan David ve 1936 doğumlu Rodrigo.1936
Fernando
dört yaşındayken babası ani bir kalp krizinden öldü.
1938 Fernando, Ateneo Antioqueno İlköğretim Okulu'na,
ardından da Bakalorya için okuduğu Medellin ortaokuluna gitti.
1944 Çoğu zamanını, geleneksel Fiesta Brava
kutlamaları, özellikle de boğa güreşleri sahneleri çizerek geçirdi. İlk bilinen
sulu boya resmi 1944 yılına aittir.
1948 Diğer ressamlarla birlikte katıldığı ilk
sergi, Bogota'daki Antioquia Ressamları adlı kolektifin sergisi oldu. Ayrıca
Medellin'in önde gelen gazetesi El Colombiano'nın Pazar eki için
illüstrasyonlar yaptı.
1949 Botero çok genç yaşta, Medellin ve çevre
bölgelerdeki kilise ve manastırlarda gördüğü zengin kolonyal barok
süslemelerinden etkilendi. Aynı zamanda o sırada Kolombiya’da çok az bilinen
modern Avrupa sanatını öğrenmek istiyordu. Sürrealizm ve Salvador Dali hakkında
bir makale yazdı ve ona Anatornia de la Locura (Çılgınlığın Anatomisi) adını
verdi. Makalesinde bu akımın meydana getirdiği sanatsal yenilenmeyi vurguladı.
Çizimlerinden bazıları Meksikalı ressamlar Jose Clemente Orozco, Diego Rivera
ve David Alfaro Siqueiros'un etkisini ortaya koyuyor. Örneğin, Mujer Llorando
(Ağlayan Kadın) adlı sulu boyasında açıkça Orozco'nun etkisi görülmektedir.
|
FERNANDO BOTERO, Still Life with Couple -
Natürmort ve Çift, 2013, Oil on canvas -
Tuval üzeri yağlı boya, 37 4/5 × 47
3/5 in, 96 × 121 cm. |
1950 Boyalı eskizlerinden eğitimini karşılayacak
ve liseden mezun olacak kadar para kazandı. Ardından Kolombiya'yı turlayan
İspanyol tiyatro topluluğu Lope de Vega için iki ay boyunca sahne tasarımcısı
ve ressamı olarak çalıştı.
1952 Botero Bogota'ya taşındı ve kısa süre içinde
Leo Matiz Galerisi'nde iki kişisel sergi açtı. Yirmi beş adet sulu boya, guaj,
yağlı boya ve eskiz çalışmasından oluşan ilk sergisinin satışları iyi gitti.
Kazandığı parayla ve bu ilk başarıdan cesaret alarak, Kolombiya'nın kuzeybatısında
bir liman olan Tolu'yu görmeye karar verdi. Orada, Karayip kıyılarında ve
Morrosquillo Körfezi'ndeki adalarda geçirdiği süre zarfında yaptığı eserleri
içeren ikinci sergisini oluşturacak çalışmalarda bulundu. Bu resimler, Gauguin
ve Picasso'nun etkisini göstermektedir. Botero, Frente al Mar (Denize Karşı) isimli
tablosuyla Bogota'daki 9. “Salón de Artistas Colombianos” (Kolombiyalı Sanatçılar
Salonu) etkinliğinde ikincilik ödülünü aldıktan sonra, kazandığı parayı Avrupa'ya
seyahat etmek için kullanmaya karar verdi ve Barselona’ya giden bir geminin
üçüncü mevkiinde yerini ayırttı. Katalan metropolünde kısa bir süre kaldıktan sonra,
Madrid'e geçti ve öğrenci olarak San Fernando Güzel Sanatlar Kraliyet Akademisi'ne
kaydoldu. Yakınlardaki Prado Müzesinde, onun için hayati bir esin kaynağı
haline gelen Velazquez, Goya, Titian ve Tintoretto gibi büyük ustaların resmini
inceleme fırsatı buldu. Madrid’de geçirdiği bir yılın sonunda Paris'e taşındı
ve orada birkaç ay kaldı. Kısa süre sonra, modern sanatın kendisi için bir
cazibesi olmadığını fark etti. Kolombiya'dayken çokça takdir ettiği ve şimdi
Paris Modern Sanatlar Müzesi'nde birinci elden görüp değerlendirebildiği
Fransız avangardı onun için bir hayal kırıklığı oldu. Bunun yerine, zamanının çoğunu
Louvre'daki eski ustaları öğrenmeye adamayı tercih etti.
|
FERNANDO BOTERO, Woman Lying on Her Stomach -
Karınüstü yatan Kadın, 2006,
Bronze - Bronz heykel, 11 × 22 2/5 × 9 4/5 in, 28
× 57 × 25 cm, Edition 3/6.
|
1953-1954 Büyük Avrupa turu onu Floransa’ya götürdü
ve orada bir stüdyo kurarak iki yıl kaldı. İtalyan Rönesans eserlerine,
özellikle de Paolo Uccello, Masaccio, Andrea del Castagno ve Piero della
Francesca'nın Arezzo'daki tablolarına ve fresklerine hayran kaldı. Siena,
Venedik, Ravenna ve sanatsal yaratıcılığın diğer ünlü merkezlerini de ziyaret
etti. Botero, on sekiz ay boyunca fresk tekniklerini ve 15. yüzyıl sanat
tarihini araştırdı. Geceleri, derslerinden sonra, bir zamanlar ressam Giovanni
Fattori'ye ait olan Via Panicale'deki stüdyosunda yağlıboya tablolar üzerinde
çalıştı. Bu dönemin karakteristik bir tablosu, Paolo Uccello’dan ve Giorgio de
Chirico'nun metafiziksel ambiyansından esinlenen Los Caballos (Atlar) 'dır.
1955 Mart ayında Bogota'ya döndü ve İtalyan Rönesans
resminin net etkisini gösteren bir koleksiyonla Ulusal Kütüphane’de bir sergi açtı.
Bu yirmi yeni eser kamuoyu nezdinde tam bir başarısızlıktı ve eleştirmenler bile
ters tepki gösterecek kadar Fransız avangart eğilimlerinin etkisi
altındaydılar. Botero çeşitli süreli yayınlarda illüstratör olarak çalışmaya
başladı. Aralık ayında, Gloria Zea ile evlendi.
1956 Çift, yılın ilk aylarında Meksiko’ya taşındı
ve ilk çocukları Fernando orada doğdu. İlk satıcısı Antonio Souza ile de orada
tanıştı. Bir mandolini ve onun ses deliğini çizerken, Botero aniden orantılarda
yapılan değişikliklerin anıtsallık ve hacim etkisini nasıl artırabileceğini
fark etti. Yıllarca üzerinde çalıştığı plastisite deneyleriyle uyum içinde olan
bu keşif, şehvet ve güzelliğin büyük hacimlerle yaratıldığı belirgin stilinin de
tohumu olacaktı. Teksas'daki Houston Güzel Sanatlar Müzesi'nde düzenlenen bir toplu
sergide yer aldı.
|
FERNANDO
BOTERO, Guitar Player - Gitar çalanlar, 2003, Oil on canvas - Tuval üzeri yağlı
boya
11
× 14 3/5 in, 28 × 37 cm.
|
1957 Botero, Nisan ayında ABD’deki Washington
Pan-Amerikan Birliği'nde ilk kişisel sergisini açtı. Orada daha sonra
Washington'da bir galeri açacak olan Tania Gres'le tanıştı. Ayrıca New
York'taki bazı müzeleri ziyaret etti ve soyut ekspresyonizmi keşfetti. Mayıs
ayında Bogota'ya döndü ve Ekim ayında Contrapunto (Kontrpuan) adlı tablosuyla
her yıl düzenlenen “Salón de Artistas Colombianos” etkinliğinde ikincilik ödülüne
layık görüldü. Daha sonra eserleri Mexico City'deki Antonio de Souza Galerisi'nde
sergilendi.
1958 Kızı Lina dünyaya geldi. O sırada yirmi yedi
yaşında olan Botero, Kolombiya Ulusal
Üniversitesi
Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğretim görevine atandı ve burada resim profesörü
olarak 1960 yılına kadar görev yapmaya devam etti. En genç Kolombiyalı
ressamlardan biri olarak üne kavuştu. Gabriel-Marquez'in El Tiempo gazetesinde yayınlanan
Salı Uykusu adlı hikayesinin illüstrasyonlarını yapmakla görevlendirildi. Mantegna’nın
Mantua'daki Ducal sarayında yer alan fresklerinin özgür bir yorumlaması olan La
Alcoba Nupcial: Homenaje a Mantegna (Alcove Düğünü: Mantegna’ya Saygı) isimli
büyük yağlı boya tablosunu yaptı ve bu eser ile “Salón de Artistas Colombianos”
etkinliğinde birincilik ödülüne layık görüldü. Başta bu eseri reddeden jüri,
daha sonra sanat ve basın camiasından etkili kişiler tarafından bu kararını
aksi yönde değiştirmeye ikna edildi. Resim daha sonra Obispo Dormido (Uyuyan
Piskopos) ile birlikte, Washington'daki Gres Galerisi'nde gerçekleşen “Fernando
Botero: Son Dönem Yağlı boyalar, Sulu boyalar, Çizimler” adlı sergide sergilendi.
Resimlerinin çoğu serginin açıldığı akşam satıldı. Ayrıca New York Guggenheim
Müzesi'nde bir toplu sergide yer aldı ve bazı eserleri 29. Venedik Bienali'nde
sergilendi. Eserleri Meksiko'daki Antonia de Souza Galerisi'nde tekrar sergilendi.
1959 Botero, o yılki “Salón de Artistas Colombianos”da
Kolombiyalı bisiklet şampiyonundan esinlenerek yarattığı Apoteosis de Ramon
Hoyos (Ramon Hoyos'un Tanrılaştırması) adlı eserini sundu. Aynı yıl, daha önce
on tane versiyonunu ürettiği Velazquez’den ilham aldığı Nino de Vallecas'ı
bitirdi. Bu tek renkli çalışmadaki dürtüsel fırça darbeleri, Botero’nun hala
soyut ekspresyonizmin etkisinde olduğunu gösteriyor. Brezilya'daki 5. Sao Paulo
Bienali'nde Enrique Grau, Alejandro Obregon ve Eduardo Ramirez Villamizar ile
birlikte Kolombiya'yı temsil etti.
|
FERNANDO
BOTERO, Man and Woman - Adam ve Kadın, 2013, Oil on canvas - Tuval üzeri yağlı
boya
39
2/5 × 32 7/10 in, 100 × 83 cm.
|
1960 Şubat ayından Nisan ayına kadar Medellin
Merkez İpotek Bankası'nda büyük bir fresk yapmakla meşguldü. İkinci oğlu Juan
Carlos, Bogota'da doğdu. Meksika’daki 2. Inter-Amerikan Bienali'nde
Kolombiya'yı temsil etmek üzere seçildi. Sanat eleştirmeni Marta Traba ve diğer
jüri üyeleri tarafından alınan bu karar, bir dizi protestoya neden oldu. Botero
ve bir grup arkadaşı bu protestolara, karşı protestolar ile cevap verdi. Botero,
ana destekçileri arasında yer alan Gres Galerisi'nde ikinci kez sergilendi. Ne yazık
ki, bu galeri daha sonra kapandı. Gres sergisinde, önceki çalışmalarının renginden
yoksun olduğu için, Nino de Vallecas dizisi takipçilerinin çoğunun aklını karıştırdı.
İlk eşi Gloria Zea'dan boşandıktan sonra Kolombiya'dan üçüncü kez ayrıldı ve
New York'a giderek Greenwich Village’da bir daire kiraladı. Orada, Bogota folklorunun
bir parçası haline gelen seri katil Nepomuceno Matallana'nın vahşi suçlarını
gösteren bir dizi resim yaptı.
1961 Haziran ayında, Jorge Zalamea'nın El Gran
Burundun-Burunda Ha Muerto (Büyük Burundun-Burunda Öldü) için yaptığı resimler
ve bir düzine illüstrasyon Bogota'daki El Callejon Galerisi’nde sergilendi. New
York Modern Sanatlar Müzesi'nin küratörü Dorothy C. Miller'ın talebi üzerine
MoMA, Mona Lisa a los Doch Anos (On iki yaşında ki Mona Lisa) adlı eserinin ilk
versiyonunu satın aldı. O yıl müze tarafından satın alınan tek figüratif
eserdi. Alfred H. Barr, satın almalar kataloğunun giriş yazısında “Hiç kimse bu
rahatsız edici çalışmaya, lehinde veya aleyhinde bir tavır almadan bakamaz"
yazdı.
1962 Botero, ilk kez bir New York galerisinde,
The Contemporaries'de sergilendi: sert
eleştiriler
aldı.
1963 New York Metropolitan Müzesi Leonardo da
Vinci’nin Mona Lisa'sını sergilediği sırada MoMA da Botero'nun On İki yaşında
ki Mona Lisa’sını sergiledi. Botero stüdyosunu Lower East Side’a taşıdı.
1964 Botero Cecilia Zambrano ile evlendi.
Manzanas (Elmalar) adlı eseri Bogota Modern Sanat Müzesi’ndeki Genç Sanatçılar
Interkol Salonu’nda ikincilik ödülüne layık görüldü. Long Island'da bir yazlık
ev inşa etti ve New York'ta 14. Cadde'de yeni bir stüdyo kiraladı.
1965 Bütünüyle olgunluğa erişmiş görsel stili ilk
kez La Familia Pinzon (Pinzon Ailesi) adlı tablosunda ortaya çıktı. Helens
Fourment'ın Rubens portresini baz alan dört eser hazırladı. Kesin, zarif fırça
darbeleri ile boyanmış yoğun tonları daha hassas renklere dönüşmeye başladı.
Botero, konu seçimiyle ilgili olarak; “Birçok insan figürü boyamış olmama
rağmen, doğrudan modellerle çalışmıyorum; çünkü kendimi kısıtlı
hissettiriyorlar, beni özgürlüklerimden mahrum ediyorlar. Özgürce boyamayı ve
kendi hayal gücümün peşinden gitmeyi tercih ediyorum.” dedi.
1966 Almanya’da Baden-Baden'daki Staatliche
Kunsthalle, Avrupa'daki ilk Botero sergisini organize etti. Daha sonra, Eylül
ayında, Münih'teki Buchholz Galerisi ve Hannover'deki Brusberg Galerisi
çalışmalarını sergiledi. Wisconsin'deki Milwaukee Sanat Merkezi, Botero’nun
ABD’de bir müzede gerçekleşen ilk sergisini düzenledi. The Times gazetesinde
yer alan eleştiri çok olumluydu.
1967-1968 Botero bu yıllarda Kolombiya, New York ve
Avrupa'da vakit geçirdi. Almanya'ya yaptığı ziyaretlerden birinde Münih ve
Nürnberg'e gitti ve Dürer'in eserlerinden büyülendi. Bu onun büyük boy tuval
üzerine karakalem ile yaptığı Alman ustanın pastişlerinden oluşan Dureroboteros
serisini yaratmasına yol açtı.
1969 Botero, New York'taki Amerikalılar Arası
İlişkiler Merkezi'nde bir resim ve karakalem koleksiyonu sergiledi. Bu sergi,
en önemli Latin Amerikalı sanatçılar arasındaki yerini sağlamlaştırdı.
Paris'teki ilk sergisini prestijli Claude Bernard Galerisi'nde gerçekleştirdi.
|
FERNANDO BOTERO, Naked Woman on the Chair -
Sandalye üzerindeki çıplak kadın, 2013, Oil on canvas -
Tuval üzeri yağlı boya,
37 × 26 4/5 in, 94 × 68 cm.
|
1970 Mart ayında, seksen tablodan oluşan büyük bir
gezici sergi Baden-Baden'deki Staatliche Kunsthalle'de açıldı ve ardından
Berlin'deki Haus am Waldsee'ye, Düsseldorf'taki Kunstverein'e, Hamburg'daki Kunstverein'e
ve Bielefeld'deki Kunsthalle'ye taşındı. Üçüncü oğlu Pedro, New York'ta doğdu.
1971 Paris’te Ile de la Cite üzerindeki Boulevard
du Palais’de bir daire kiraladı ve zamanını
Paris,
Bogota ve New York arasında geçirdi.
1972 Şubat ayında New York’taki Marlborough
Galerisi’nde ilk büyük sergisini açtı. Paris’te rue Monsieur-le-Prince üzerinde
yeni bir stüdyo ve ayrıca Bogota’nın kuzeyinde Cajica’da, her yıl birkaç ayını
geçireceği bir sayfiye evi satın aldı.
1973 Botero, Paris'te kalıcı bir ev kurdu ve
burada heykele cesaret ederek ilk bronz heykellerini modelledi. Eserleri
İtalya'da Marlborough Galerisi'nin Roma şubesinde sergilendi ve Bogota'daki San
Carlos Koleji'nde “Fernando Botero 1948-1972” adlı bir retrospektif sergi açtı.
1974 “Botero: Aquarelle ve Zeichnungen” (Botero:
Suluboyalar ve Çizimler) adlı sergisi Hannover'deki Brusberg Galerisi'nde
açıldı. En küçük oğlu Pedro, İspanya'da bir yol kazasında hayatını kaybetti. Bu
olay, sonraki çalışmalarına damgasını vuracaktı. En önemli bronz heykellerinden
biri olarak kabul edilen Mano'yu (El) üretti.
1975 Botero ikinci eşi Cecilia Zambrano’dan
boşandı. Plegaria (Yakarış) adlı eserini Antioquia Müzesi’ne verdi. Bu kuruma
yapacağı çok sayıda bağıştan ilkiydi. Rotterdam’da bir Fernando Botero sergisi
açıldı.
1976 Yunan sanatçı Sophia Vari ile evlendi.
Venezuela'da Caracas'daki Çağdaş Sanatlar Müzesi'nde gerçekleştirdiği büyük bir
retrospektifin ardından Venezuela Devlet Başkanı Andres Bello'nun nişanıyla
şahsen onurlandırıldı. Ayrıca Paris'teki Claude Bernard Galerisi’nde büyük boy
suluboya tablolardan oluşan bir koleksiyon sergiledi. Bir süre heykel
çalışmalarına zaman ayırdı. Gövdeler, kediler, yılanlar ve muazzam kahve
demlikleri gibi çeşitli temalarda yaklaşık yirmi beş heykel yaptı.
1977 Antioquia'nın bölge yönetimi tarafından,
Kolombiya'ya yaptığı hizmetlerden dolayı
Boyaca
nişanı ile ödüllendirildi. Oğlu Pedro'nun anısına Medellin'deki Zea Müzesi'ndeki
bir odanın açılışını yaptı ve kendi eserlerinden on yedi tanesini buraya bağışladı.
Claude Bernard Galerisi vasıtasıyla, heykellerini Grand Palais'deki Paris Sanat
Fuarı'nda (FIAC) ilk kez gösterebildi. Botero, İspanyol usta Velazquez’in Infantas
portrelerinden türettiği Despues de Velazquez (Velazquez’den Sonra) serisini
yarattı. Bunlar Botero’nun büyük sanatçı üzerine yaptığı derin analizin meyveleriydi.
1978 Paris’teki stüdyosunu Rue du Dragon’a taşıdı
ve o günden beri hala orada. Yeniden resim yapmaya başladı.
1979-1982 Tabloları ve heykelleri Avrupa çapında
birçok sergide gösterildi: Basel, Brüksel, Lund, Hovikodden, Paris ve Roma.
ABD'de New York, Philadelphia, Houston ve
Chicago'da
sergiler açtı. Washington'daki Hirshhorn Müzesi ve Heykel Bahçesi Botero’nun Amerika'daki
ilk retrospektif sergisine ev sahipliği yaptı. El Tiempo adlı Kolombiya gazetesinde
bir dizi masal illüstrasyonları yayınlandı. Eserleri 1981'de Tokyo ve Osaka'da
sergilendi.
|
FERNANDO BOTERO, Pigeon - Güvercin, 2014, White
Marble - Beyaz mermer,
15 7/10 × 15 7/10 × 10 1/5 in, 40 × 40 × 26 cm.
|
1983 MoMA, Baile en Colombiya (Kolombiya'da Dans)
adlı tablosunu satın aldı. Yeni Vanity Fair dergisinin ilk sayısı için Gabriel
Garcia Marquez'in “Ölümün Önceden Söylenmiş Kroniği” adlı kısa romanını
resimledi. İtalya'da Carrara mermer ocaklarının yakınındaki Pietrasanta'da bir
stüdyo kurdu. Bu tarihten itibaren her yıl düzenli olarak birkaç ay bronz
dökümcüler ve mermer oymacılar ile birlikte çalıştı. Boğa güreşi sahnelerini
konu alan çizim ve tablo dizisine başladı.
1984 Botero, üç anıtsal heykelini Medellin'deki
San Antonio parkına, on sekiz tablosunu da Bogota'daki Ulusal Kütüphane’ye
bağışladı. Zamanının çoğunu boğa güreşlerine adadı.
1985 Nisan ayının sonunda, New York’taki Marlborough
Galerisi boğa güreşi teması üzerine yarattığı yirmi beş eserinden oluşan bir
seriyi sergiledi. Porto Riko’daki Ponce Sanat Müzesi’nde de bir sergi
gerçekleştirdi.
1986 “Botero: Bilder, Zeichnungen” (Botero:
Resimler, Çizimler) adlı sergisi Münih, Berlin ve Frankfurt’da izleyici ile
buluştu. Eserlerinden oluşan bir retrospektif Tokyo, Sapporo, Osaka ve
Niigata’yı dolaştı.
1987 “Botero: pinturas, dibujos, esculturas”
(Botero: Resimler, Çizimler, Heykeller) adlı retrospektif sergi Madrid'deki
Reina Sofia Müzesi'nde açıldı. Seksen altı eser içeren gezici sergi La Corrida,
Milano'daki Sforza Kalesi’nin Viscontea salonunda gösterildi. Resim, heykel,
suluboya ve çizimlerden oluşan bir sergi de Bogota’daki El Museo Galerisi'nde
açıldı.
1988 La Corrida (Boğa Güreşi) serisi, Napoli'deki
Castel dell'Ovo'da ve Palermo'daki Albergo delle Povere'de gösterildi.
Belçika’daki Knokke-le-Zoute Casino’su bir retrospektif sergiye ev sahipliği
yaptı.
1989 Coro Sanat Müzesi ve Caracas Modern Sanat
Müzesi "La Corrida: Resimler, Çizimler, Heykeller” sergisine ev sahipliği
yaptı. Sergi daha sonra Meksika’daki Tamayo Çağdaş Sanat Müzesi’ne taşındı.
1990 Martigny, İsviçre’deki Pierre Gianadda
Vakfı’nda bir retrospektif sergi gerçekleşti. Anıtsal heykelleri Floransa’daki
Belvedere Kalesi’nde sergilendi. New York’taki Marlborough Galerisi de
heykellerinden bazılarını sergiledi.
1991 Fernando Botero adlı sergi Roma’daki Palazzo
delle Esposizioni’de açıldı. Sergi, La
Corrida
dizisinin yanı sıra sanatçının yağlı boya tabloları, heykelleri ve eskizlerini
de kapsıyordu. Bu sıralarda İsviçre, Belçika ve ABD’de de sergiler gerçekleşti.
Botero’nun eserleri Berlin’deki Brusberg Galerisi’nde ve Tokyo’daki Marlborough
Galerisi’nde sergilendi.
1992 Anıtsal heykelleri ilk kez Monako’nun Monte
Carlo şehrinde sergilendi. Anıtsal heykellerinden oluşan kamusal alandaki en büyük
sergi ise Paris’te Champs-Elysées’de (Şanzelize) gerçekleşti. Rusya’da eserleri
ilk kez Moskova Pushkin Müzesi’nde ve St. Petersburg Hermitage Müzesi’nde
sergilendi. Madrid’de gerçekleşen Botero adlı sergi, Paseo de Recoletos
bulvarında bir dizi anıtsal heykelden oluşuyordu.
|
FERNANDO BOTERO, Little Girl with Cat - Kedi ile
küçük kız, 2009, Mixed media on paper - Kağıt üzeri karışık teknik, 41 3/10 ×
25 3/5 in, 105 × 65 cm.
|
1994 Sanatçının boğa güreşi tabloları Paris’te
Grand Palais’te sergilendi. 1964-1986 yılları arasında yaptığı eskizlerden
oluşan gezici bir sergi ABD’yi turlayarak New York, Corpus Christi, Naples,
Gainesville, Lafayette, Columbia ve Lexington’a uğradı. Botero, kariyeri
boyunca, 1994 yılından itibaren, New York, Chicago, Buenos Aires, Madrid,
Beverly Hills, Kudüs, Washington, Lugano, Lizbon, Sao Paulo, Bamberg, Miami,
Floransa, Venedik, Singapur, Tokyo, Lahey, Berlin ve Saint-Tropez dahil olmak
üzere, dünyanın en prestijli 20’den fazla şehrinde eserlerini sergiledi.
1995 Bir terör organizasyonu, Botero’nun Medellin
şehrine bağışladığı Pajaro (Kuş) adlı bronz heykelinin altına bir bomba
yerleştirdi. Heykel Plaza del Mercado meydanında duruyordu. Saldırı yirmi üç
kişinin hayatına mal oldu ve iki yüz kişi de yaralandı. Botero, Medellin’e La
Paloma de la Paz (Barış Güvercini) isimli bir başka heykelini verdi ve bu
heykel daha önce tahrip edilen heykelin yanına yerleştirildi.
1996 Botero, Paris’teki Didier Imbert Güzel
Sanatlar Galerisi’nde pastellerden oluşan bir set sergiledi. New York’taki
Marlborough Galerisi son dönem yağlıboya eserlerinden oluşan bir sergi
düzenledi. İkinci Botero gezici sergisi Japonya’daki şehirleri dolaştı: bu kez
Tsukuba, Niigata ve Mitsukoshi adlı çok katlı mağazayı ziyaret etti. Aynı yıl eserlerinden
oluşan bir sergi Güney Kore’nin Kyungju şehrinde açıldı. Kudüs’teki İsrail
Müzesi “Anıtsal Heykeller” adlı sergiye ev sahipliği yaptı.
1997 Fernando Botero sergisi Lugano’da, Roma’daki
II Gabbiano Galerisi’nde ve
Münih’teki
Thomas Galerisi’nde gösterildi.
1998 Sao Paulo, Rio de Janeiro, Lizbon, Toronto,
Bamberg, Berlin, Miami ve Montevideo’da sanatçının eserlerinden oluşan sergiler
düzenlendi. Sao Paulo Sanat Müzesi, resim, eskiz ve heykellerinden oluşan bir
sergiye ev sahipliği yaptı.
1999 Floransa’daki Piazza della Signoria ve
Piazza degli Uffizi’de heykellerini sergilemek üzere davet edilen ilk yaşayan
sanatçı oldu. Eserleri ayrıca Floransa’da Palazzo Vecchio’nun Sala d'Arme
salonunda sergilendi. İsrail’deki Tel Aviv Sanat Müzesi ve Meksika’daki
Monterrey Modern Sanat Müzesi Botero sergilerine ev sahipliği yaptı.
2000 Botero, Kolombiya’ya önemli hediyeler verdi.
Bütün modern sanat koleksiyonunu Santa Fe de Bogota'daki Banco de la Republica'ya
(Kolombiya Merkez Bankası) bağışladı. Bu koleksiyonu 25 yıllık bir süre içinde
oluşturmuştu. Koleksiyonda, kendisine ait yüzden fazla resim, eskiz ve heykelin
yanı sıra, “Botero Bağışı” olarak adlandırılan ve Pissarro, Corot, Monet,
Renoir, Picasso, Degas, Matisse, Beckmann, Bacon, Dali, Lucian Freud gibi 19.
ve 20. yüzyıl sanatçılarının eserlerinin yer aldığı bir koleksiyon da
bulunuyordu. Medellin'deki Antioquia Müzesi'ne, Rosenquist, Wasselmann ve Katz
gibi çağdaş sanatçıların 21 eserini ve kendi eserlerinden 114’ünü verdi. Aynı
yıl, müzenin karşısına Plaza Botero adlı bir meydan yapıldı ve sanatçı, orada
kalıcı olarak sergilenmek üzere 23 adet heykelini bağışladı. Bu hediyeler
sonucunda Kolombiya, son 150 yılın sanat tarihi trendlerini temsil eden önemli
koleksiyonlar elde etti. Böylece Botero'nun “Bugünün Kolombiyalı sanatçıları yıllar
önce karşılaştığım sorunlarla karşı karşıya kalmamalı. Latin Amerika'da yapılmışlardan
farklı olan tek bir resmin bile orijinalini göremeyerek resim yapmayı öğrenmek
zorunda kaldım” sözleriyle dile getirdiği hedefe ulaşılmış oldu.
2001 “Fernando Botero, 50 anos de vida artistica”
(Fernando Botero, Sanatla İç İçe bir Yaşamın 50 Yılı) sergisi Meksiko’daki
tarihi San Ildefonso Koleji’nde açıldı.
2002 Stockholm’deki Moderna Museet Botero
sergisini sundu. Bu retrospektif sergi daha sonra Kopenhag’daki ARKEN Modern
Sanat Müzesi’ne taşındı.
2003 “Botero, oeuvres recentes” (Botero, Son
Dönem Eserleri) adlı sergi, Paris’teki Maillol
Müzesi’nde
açıldı. Botero’nun bazı anıtsal heykelleri Venedik’teki Grand Canal’da sergilendi.
Eşzamanlı olarak Palazzo Ducale’de (Düka’nın Sarayı) “Botero a Venezia: sculture
e dipinti” (Venedik’te Botero: Heykeller ve Tablolar) adlı sergi gerçekleşti.
2004 Medyada Irak’taki Ebu Garib cezaevindeki
mahkumların maruz kaldıkları istismar ve işkencenin fotoğraflarını gördükten
sonra, Botero bu konu üzerine bir dizi resim yapmaya başladı. Kolombiya’daki
şiddet üzerine yaptığı seriden de 40 adet tablo ve eskizi Kolombiya Ulusal
Müzesi’ne bağışladı. Singapur Sanat Müzesi, onun tablo ve anıtsal
heykellerinden oluşan bir sergi gerçekleştirdi. Botero, Almanya’nın Schwäbisch
Hall şehrindeki Kunsthalle Würth’de bir sergi düzenledi. Bu ülkede son yirmi
yılda gerçekleşen ilk büyük Botero retrospektifiydi. “Fernando Botero: gli
ultimi quindici anni” (Fernando Botero: Son On Beş Yıl) adlı sergi, Roma’daki
Palazzo Venezia’da sanatseverlerle buluştu.
2006 “Botero in Den Haag” (Botero Lahey’de)
koleksiyonu aynı adlı şehirde sergilendi. Ebu Garib dizisinden bir tablo
seçkisi önce New York’taki Marlborough Galerisi’nde, ardından da Kaliforniya
Üniversitesi Berkeley Sanat Müzesi’nde gösterildi. New York Times gazetesi bu
sergiyi, yılın en önemli sergilerinden biri olarak nitelendirdi. İspanya‘nın
Segovia şehrindeki Torreon de Lozoya, sanatçının tabloları, çizimleri ve heykellerinden
oluşan bir sergiye ev sahipliği yaptı.
2007 “The Baroque World of Fernando Botero”
(Fernando Botero’nun Barok Dünyası) adlı gezici sergi Quebec Ulusal Güzel
Sanatlar Müzesi’nde sergilendi, ardından Teksas, Oklahoma, Florida, Delaware,
Louisiana, Tennessee, Colorado, Ohio ve Kaliforniya eyaletlerinde bulunan dokuz
Amerikan kurumunu gezdi. Temmuz- Eylül ayları arasında, Milano'daki Palazzo
Reale'de resimlerinin, çizimlerinin ve heykellerinin çok sayıda örneği
sergilendi. Botero, Ebu Garib tacizlerine dayalı serisinden 25 tablo ve 22 çizimden
oluşan eserlerini Berkeley Sanat Müzesi’ne armağan etti. Washington’daki
Amerikan Üniversitesi Müzesi’nde sergi açtı ve müzeye aynı seriden bazı
eserlerini de bağışladı. Berlin’deki Thomas Galerisi, şehrin tarihi merkezinde
sanatçının anıtsal heykellerinden on altısını sergiledi; Brandenburg Kapısı’nın
önüne yerleştirilen Caballo da bu eserler arasındaydı. Diğer heykeller ise Lustgarten
Parkı’nda sergilendi. Kolombiya Ulusal Müzesi’ne, kendi anavatanında yaşanan
şiddet temalarından esinlenerek yarattığı 48 tablo ve eskizden oluşan bir koleksiyon
bağışladı. Sanatçının 75. doğum günü vesilesiyle, Madrid’deki Fernando Pradillo
Galerisi, Botero’ya saygı mahiyetinde bir sergi düzenledi.
2008 Sirk konularını işlediği resimleri ve
çizimleri BAE, Abu Dhabi'de gösterildi. İspanya’nın Valencia ve Vigo
şehirlerinde “Abu Ghraib - El Circo”yu (Ebu Garib - Sirk) sergiledi. Miami'deki
Küresel Hayırseverlik Forumu’nda, Poder dergisi tarafından, Kolombiya halkına
ömür boyu verdiği katkılar nedeniyle, Yılın Hayırseveri ödülüne layık görüldü.
2009 Ebu Garib serisinden seçilmiş eserler
Meksika’nın Monterrey şehrinde sergilendi. Aynı şehirden bir grup iş adamı
bronz heykel Caballo’yu satın alarak Macroplaza’ya (ana meydan) yerleştirilmek
üzere Kolombiya Hükümeti’ne teslim etti. Bu yolculuk sırasında, Nuevo Leon
Özerk Üniversitesi Botero’yu onursal doktora ile ödüllendirdi. “El dolor de
Colombia” (Kolombiya’nın Cefası) sergisi Meksika’da, Velacruz - Xalapa’daki Diego
Rivera Sanat Galerisi’nde sergilendi. Sanatçının diğer sergileri arasında;
Güney Kore’nin başkenti Seul’deki Ulusal Çağdaş Sanat Müzesi’ndeki “Fernando
Botero” sergisi, Venedik’teki Contini Sanat Galerisi, New York’taki James Goodman
Galerisi ve Londra’daki Thomas Gibson Güzel Sanatlar Galerisi’ndeki “Fernando
Botero: gente del circo” (Botero’nun Sirk İnsanları) sergisi bulunuyor. Berkeley,
Kaliforniya Üniversitesi tarafından “Chancellor's Citation” ödülüne layık görüldü.
2010 “Fernando Botero’nun Barok Dünyası”
sergisini Reno’daki Nevada sanat Müzesi’nde sergiledi. “Botero” sergisi
Budapeşte, Bogota ve İstanbul’da sanatseverlerle buluştu. Günümüz estetik
anlayışına yeni bir yorum getiren Botero'nun İstanbul Pera’daki bu sergisi
sirk, boğa güreşi, Latin Amerika halkı, Latin Amerika yaşamı, ölüdoğa ve sanat
tarihinin geçmiş ustalarından uyarlamaları kapsayan altı bölümden oluştu. Anıtsal
heykellerinden oluşan bir sergi Saint-Tropez’e kuruldu.
2011 “Botero” sergisi, Viyana’daki Bank Austria
Kunstforum tarafından sergilendi. “Fernando Botero’nun Barok Dünyası” Ohio’da
gösterildi. İsa’nın çilesi teması üzerine yaptığı yağlıboyalar ve çizimlerden
oluşan “Çarmıhın Halleri” serisinin ilk gösterimi New York’taki Marlborough
Galerisi’nde gerçekleşti. Eylül ayında eserleri Budapeşte Güzel Sanatlar
Müzesi’nde sergilendi. Locarno’daki La Pinacoteca Comunale Casa Rusca,
sanatçının son on beş yıla ait eserlerinden oluşan bir koleksiyona ev sahipliği
yaptı.
2012 Çarmıhın halleri üzerine gerçekleştirdiği
yeni serisini “Viacrucis: La Pasion” (Via Crucis: İsa’nın Çilesi) başlığı
altında Medellin’deki Antioquia Müzesi’nde sergiledi ve bu eserleri müzenin
kalıcı koleksiyonuna bağışladı. 76 alçı çalışması ve 44 çizimden oluşan Los
Yesos de Botero (Botero’nun Alçı Dökümleri) koleksiyonu ilk kez Assisi’deki
Monte Frumentario Sarayı’nın odalarında sergilendi. Botero’nun 80. doğum günü
olan 19 Nisan’da onuruna birçok şehirde kutlamalar gerçekleşti. Meksiko’daki
Güzel Sanatlar Sarayı “Fernando Botero, una Celebracion” (Botero’ya Kutlama)
başlıklı büyük bir retrospektif sergi düzenledi. Bielefeld’deki Samuelis Baumgarte
Galerisi “Fernando Botero - Hommage zum 80. Geburtstag” (Fernando Botero – 80.
Doğum Gününe Saygı) adı altında, sanatçının tablo, heykel ve çizimlerinden
seçilmiş eserlerini sergiledi. Temmuz-Eylül ayları arasında, son 25 yıldır
heykel çalışmalarını gerçekleştirdiği Pietrasanta’da heykelleri ve çizimleri sergilendi.
Ekim ayında Bilbao Güzel Sanatlar Müzesi, Botero’nun son 75 senede yarattığı
birçok eseri bir araya getiren ve sanatsal kariyerinin kapsamlı bir antolojisi olan
“Fernando Botero: Celebracion” (Fernando Botero: Kutlama) sergisini sundu.
2015 “Fernando Botero“ adlı sergi Seoul Sanat
Galerisinde yer aldı.
2015-
2016 “Botero Çin’de“ adlı sergi Çin
Sanat Müzesi, Şanghay’da açıldı.
2016 “Botero, Celebrate Life! “ adlı sergi ise
Kunsthal Rotterdam, Hollanda’da açıldı